Uzman Doktor
Sertaç Sever
Dermatoloji
Hakkımda
Uzman Doktor
Sertaç Sever
Dermatoloji

Üsküdar Anadolu Lisesi 1995

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi 2001

Haydarpaşa Numune Hastanesi (İhtisas) 2006

Haydarpaşa Numune Hastanesi 2006

Gümüşhane Devlet Hastanesi 2006-2007

Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi 2007-2008

Kartal Avicenna Umut Hastanesi'nde çalışmaktadır. 2008-halen

Dermatoloji

Sedef Hastalığı ve Vitiligo Tedavisi

Botox, PRP, Dermapen, Mezoterapi, Dolgu gibi estetik uygulamalar

+902164887200
Avicenna Kartal Hastanesi
Üsküdar Cd No 45 Petroliş İstanbul
Sosyal Medya Hesapları
bir blog ekledi 


Cinsel temasla bulaşan hastalıklar özellikle ciltte sık görülmektedir. Bu hastalıklardan en sık karşılaştığımız HPV virüsüyle oluşan siğillerdir. Cilt dışında bel soğukluğu ve farklı türde iltihaplanmalar görülebilmektedir bu tür iltihaplanmalarda kişilerin bir üroloji veya kadın doğum uzmanına başvurmasını öneririz.

Cinsel temasla bulaşan ve ciltte ortaya çıkan siğiller çok sık görülmektedir. Diğer önemli bir konu eğer bayanlarda fark edilmemeleri durumunda rahim boynu kanserinin en sık nedeni de siğillerdir. Bu nedenle kendisinde veya partnerinde siğil fark eden bir bayanın mutlaka kadın doğum uzmanına başvurması ve smear testi yaptırması gerekmektedir.

Siğiller’in zamanında ve etkin tedavisi önemlidir. Siğil ciltte kaldıkça daha çok bulaşmaya yol açar ve farklı partnerlere de ilişki ile geçebilir. Siğilli bölgenin jilet ile temizlenmesi siğilin dağılmasına yol açar bu nedenle kesinlikle epilasyonda jilet kullanılmamalıdır.

Siğillerin büyüklüğüne ve yaygınlığına göre ilaçla veya kriyoterapi ( dondurma tedavisi ) , radyofrekans ile lazer sistemleriyle tedaviler uygulanabilmektedir. Siğillerin tedavisindeki en büyük problem nüks yaşanmasıdır. Bunun nedeni siğile neden olan HPV virüsünün cilt altı tabakalarda uyku halinde bulunması ve vücut zayıf düşünce tekrar etmesidir.

Cinsel temasla bulaşan hastalıklarda prezervatif kullanmak çoğu cinsel temasla geçen hastalığı engellerken maalesef bir cilt virüsü olan siğiller prezervatif kullanılan ilişkilerde de bulaşabilir.

Cinsel temasla bulaşan hastalıklardan korunmak için çok eşlilikten kaçınmak , prezervatif kullanmak idrar yollarında problem saptandığı zaman hemen bir üroloji veya kadın doğum uzmanına başvurmak ciltte farklılık görülürse en kısa zamanda bir dermatoloji uzmanına başvurmak önemlidir.

bir blog ekledi 


İstenmeyen tüylerden kurtulmak için kullanılan yöntemler bölgeye ve tüy yapısına göre değişmektedir.

Günümüzde lazer epilasyon tüylerin kalıcı azalmasına yakın sonuçlar verebilmesi , diğer yöntemlere göre daha hijyenik oluşu , rahat ve konforlu bir yöntem olması nedeniyle tercih edilmektedir.

İğneli epilasyon ise kişinin cilt yapısının lazer epilasyon için çok koyu olması veya kıl yapısının lazer epilasyon için uygun olmaması nedeniyle tercih edilir. Özellikle yüz bölgesindeki ayva tüyü diyebileceğimiz ince , sarı - koyu renkte tüylerde ideal yöntemdir. Bu tür tüy yapısına sahip bölgelere yapılan lazer epilasyon bu tüylerin kalınlaşıp siyahlaşmasına neden olabilmektedir.

Özellikle açık ten rengi ve kalın siyah tüyde istenmeyen tüyleri olan kişilerde lazer epilasyon ideal yöntemdir ve her seans uygulaması sonucu belirli bir miktar kalıcı tüy kök hasarı yapıp kalıcı tüy azalması sağlayabilir.

Yüz bölgesi , karın ve göğüs bölgesinde bayanlarda normalde kalın siyah tüy oluşumu beklemeyiz bu durum hormonal bir düzensizlik belirtisi olabilir bu bölgelerde istenmeyen tüyleri olan bayanların bir kadın doğum uzmanı veya endokrinoloji uzmanına başvurması bazı olası hormonal hastalıkların tespiti açısından önemlidir.

Ağda , epilasyon aletleri ve jiletle yapılan epilasyon geçicidir yukarıdaki yöntemlere göre köke müdahale olmadığı için daha kısa bir rahatlık süresi sağlar. Özellikle yağlı ve karma cilde sahip olan kişilerin bu cilde sahip olan bölgelerde ağda kullanması sivilcelenme ve kıl dönmesi yapabilir. Bu nedenle özellikle lazer epilasyon bu tür cilde sahip olan kişilerde en iyi seçenektir.

Yine kıl dönmesine bağlı epilasyondan sonra sivilcelenme şikayeti olan kişilerde lazer epilasyon altın standarttır ve kalıcıya yakın kıl dönmesinde azalma etkisi sağlayabilmektedir.

bir blog ekledi 


Tıp dilinde komedonlar günlük hayatta ise siyah noktalar yağ bezlerinin ucu tıkanması sonucu oluşur. Yağ bezinin ucu tıkanınca önce beyaz bir kabarıklık olarak ortaya çıkar yağ bezinin ucunun açılması ve hava ile teması sonucu da siyah nokta meydana gelir.

Siyah nokta ( komedonlar ) daha çok yağlı ve karma cilde sahip olan kişilerin yaşadığı sıkıntılardır. Siyah noktaların iltihaplanması ile de sivilceler oluşur. Komedonlar bazı kişilerde arada olabilirken bazen de sürekli olarak ciltte komedon meydana gelebilir. Kadınlarda özellikle adet dönemlerinde oluşan hormonal değişiklikler nedeniyle cilt yağlanması arttığı için komedon ve sivilce oluşumu da artmış olur.

Siyah noktaların oluşumunun engellenmesinde günlük cilt bakımı ve doğru kozmetik kullanımı önem taşır. Kişinin cildine sürekli eliyle temas etmesi siyah noktaları tetikler. Cilde uygun düzenli cilt temizleyicilerinin kullanılması önemlidir. Bu tür cilde sahip olan kişiler mutlaka su bazlı ürünler kullanmalıdır. Nemlendirici ve özellikle güneş koruyucular su bazlı , akneli ciltlere uygun , anti - komedojenik olarak seçilmelidir. Kapatıcı kullanılması gerekiyorsa ciltte kısa süre tutulup hemen yıkanmalı , su veya mineral bazlı kapatıcılar tercih edilmelidir.

Bu tür önlemlere ve uygun ürünlere rağmen siyah nokta ( komedon ) ların devam ettiği ciltlerde dermatoloji uzmanları tarafından önerilen ilaçlarla başarılı sonuçlar alınır yalnız ürün seçimi ve diğer önlemlere uzun vadede siyah noktaların azaltılmasını sağlamak için dikkat edilmelidir.

bir blog ekledi 


Günlük cilt bakımı uygulaması kişinin cilt yapısına göre farklılık göstermektedir. Bu nedenle cilt bakımı için genel cilt tiplerini biraz tanımamız gerekir :


  • Yağlı ve karma cilt : Karma , yağlı ve sivilceli cilde sahip kişilerin günlük cilt bakımında düzenli olarak karma - yağlı ciltlere uygun bir temizleyici ile cilt temizliği yapmaları önemlidir. Bu cilt tipinde kuruma nadiren görürüz ama bazı kişilerde bölgesel cilt kurumaları olabilir böyle durumlarda nemlendirmek için su bazlı nemlendiriciler kullanılabilir.

  • Kuru cilt : Cilt bakımı kuru ciltlerde cildi kurutucu özelliği az olan temizleyicilerle bakımı ve nemlendirmeyi içerir. Kuru cilt özelliği nedeniyle daha yoğun nemlendiriciler tercih edilmelidir. Yüzün fazla yıkanmasından ve de şampuanların yüze temasından kaçınmak gerekir. Özellikle kışın kuru cildin nem ihtiyacı artar ve yaz dönemine göre daha fazla nemlendirilmesi gerekir.

  • Hassas - kızaran cilt : Bu tür ciltlerde günlük cilt bakımı çok özeldir. Hassas cilde sahip kişiler ciltlerini ‘ Ne sürsem yüzüm kızarıyor ‘ olarak tanımlar. Genelde en iyisi yüzün sadece ılık su ile yıkanmasıdır . Standart şampuan ve sabunların cilde temasını önermeyiz. Bu tür ciltlerde ideal günlük cilt bakımı için bir dermatoloji uzmanına başvurulması tavsiye edilir.

  • Normal cilt : Bir problemi olmayan ciltlerde standart bir temizleyici ile günlük oluşan yağ birikimi ve makyajın temizlenmesi sonrasında cildin nemlendirilmesi yeterli bir günlük cilt bakımı rutini olur.


Günlük cilt bakımı ile ilgili sorun yaşadığınız durumlarda bir dermatoloji uzmanı ile görüşmeniz ve onun sizi yönlendirmesi doğru olacaktır.Günlük cilt bakımı nasıl yapılmalıdır? 

bir blog ekledi 


Kış özellikle soğuk , rüzgar ve bazen de karın güneşi yoğun olarak yansıtması gibi faktörlerden dolayı cilt bakımını daha önemli bir hale getirir.

Soğukta cildi besleyen damarlarda daralma gözükür ve beslenemediği cilt daha hassas ve kırılgan bir hale gelir. Bu nedenle özellikle cildimizi soğuktan koruyacak giysiler kullanmak önemlidir.

Rüzgarın etkisiyle ciltten buharlaşma artar ve cilt nem kaybeder bu durum sonucunda aynen toprak nasıl susuz kalırsa çatlıyorsa ciltte de benzer çatlaklar ortaya çıkabilir. Dermatolojik olarak onaylı nemlendiriciler kullanılırsa bu durum engellenmiş olur.

Kıştan etkilenen hassas ve kuru ciltlerin bakımında temizlik de önem taşır. Cilt ph’ına uygun dermatolojik olarak onaylanmış temizleyiciler kullanılmalıdır. Çok sık yıkanmak ve ellerimizi sık yıkamak tahriş ve egzama riskini arttırır. Bu nedenle kuru ve hassas ciltli kişilerin kışın daha az yıkanmasını ve ellerini yıkarken de hassas ve kuru ciltlere özel ürünler kullanmasını tavsiye ederiz.

Aynı zamanda elektrikli infrared ısıtıcıların da cildi kurutma etkileri vardır. Bu tür ısıtıcılar ciltle çok yakın mesafelerde kullanılmamalıdır.

bir blog ekledi 


Dudak bakımında amaç dudak cildinin yapısına uygun bir temizleyici kullanmak ve düzenli olarak nemlendirmektir.

Dudak hassas bir geçiş bölgesi olduğu gibi makyaj ve kozmetik ürünlerine sıkça maruz kalır. Aynı zamanda güneş ve dış ortama da maruziyetinden dolayı hassaslaşıp kuruma ve çatlama oluşmasına çok müsaittir.

Dudak bakımı sırasında mutlaka dermatolojik olarak test edilmiş cilt ph’ına uygun temizleyiciler kullanılmalıdır. Çok sık temizlemek dudakta tahrişe neden olabilir.

Dudak bakımında kullanılan bazı ürünler kimyasal içerikleri nedeniyle tahriş ve allerjilere neden olabilir bu nedenle dermatolojik onaylı ürünler kullanılmalıdır.

Özellikle kış ve yoğun güneşe maruz kalınan dönemlerde lip stick şeklinde nemlendiriciler düzenli olarak kullanılmalıdır. Gece yatarken sürülen nemlendiricilerin etkisi daha yoğun ve kalıcı olur.

Güneş koruyucular dudaklar için çok önemlidir. Örneğin yoğun güneş maruziyeti bazı kişilerde uçuğu tetikler güneş koruyucu düzenli kullanılırsa uçuğun tetiklenmesi de engellenmiş olur. Özellikle deniz ve havuz kenarları gibi güneşe çok açık olan bölgelerde düzenli güneş koruyucu kullanılması dudakta koruma sağlayıp ileride dudak kanserlerinin gelişmesini de engeller.

Bu nedenle dudaklarda dermatolojik onaylı temizleyicilerin kullanılması yanında düzenli güneş koruyucu kullanmak da büyük önem taşır.

bir blog ekledi 


bilgiler

Cilt dolguları yüz ve vücuttaki yağ dokusunun azalmasına bağlı olan hacim problemlerinin kısa ve uzun vadede çözümü için uygulanan maddelerdir. Günümüzde en sık olarak hyaluronik asit güvenilirliği ve gerektiğinde eritilebilir olması nedeniyle tercih edilmektedir.

Yüzdeki çeşitli bölgelere cilt dolgusu uygulaması yapılabilmektedir. Vücutta ise özellikle uygulanan bazı ameliyatlardan sonra veya kaza - travma sonrası oluşan hacimsel problemleri gidermek için de cilt dolguları kullanılabilmektedir.

Yüzdeki cilt dolgusu uygulanan bölgeleri ve uygulama ile ilgili özellikleri sıralayalım :

  • Alın dolgusu : Alın bölgesinde oluşan yerleşik kırışıklıkların tedavisinde sıklıkla kullanılır. Genelde kırışıklıkları gidermek için ince dolgular tercih edilir. Alın bölgesi göze komşuluğu olduğundan körlük gibi nadir görülken komplikasyonlara daha açık bir bölgedir.

  • Kaş arası dolgusu : Kaş çatmaya bağlı oluşan derinleşmiş çizgilerin doldurulmasında genelde ince dolgular kullanılır. Göze yakın olduğu için körlük gibi nadir görülen komplikasyonlar yaşanabilir.

  • Göz altı dolgusu ( Işık dolgusu ) : Özellikle göz çevresinde leke oluşumuna değil de yağ dokusu hacmin azlığına bağlı olan göz çevresi morarma ve koyulaşmalarında çok başarılıdır. Bu bölge kemik üstü ince bir deriye sahip olduğu için ince dolgular tercih edilir. Bölge itibariyle damarlanma az olduğu için körlük gibi komplikasyonların oluşma ihtimali çok azdır.

  • Yanak dolgusu : Yanak bölgesi yüz anatomisinde çok önemlidir. Ben genellikle yanak bölgesini yüzün çatısı olarak tanımlarım. Yanak bölgesindeki hacimin azalması genelde göz altı , nasolabial bölge ( gülme çizgisi ) sine de yansır ve belirgin bir çökmeye yol açar. Bu bölgeye uygulanacak kontrollü bir dolgu uygulamasından sonra yanağın belirginleşmesiyle beraber göz altı da dolar ve gülümse çizgisi derinliği de azalmış olur. Derin kalın dolgular kullanırız ve 1 seneden uzun süren kalıcılıklar sağlanabilmektedir bu şekilde.

  • Dudak dolgusu : Dudaklardaki hacmi kişinin isteğine göre ayarlamak için kullanılır. Verilen hacmin dağılımına ve oranına göre çeşitli teknikler ortaya çıkmıştır. Dudaklarda dolaşım daha yoğun olduğu için şişme ve morarma gibi yan etkiler daha sık görülür genelde işlemden sonra 2 haftalık bir süreçte dolgunun son durumu daha da net ortaya çıkar. Bu nedenle rötüş işlemi için en az 2 haftalık bir sürenin geçmesi gerekir. Dolgu tekniğine göre ince - orta kalınlıkta dolgular tercih edilir.

  • Çene ve çene hattı dolgusu : Yapısal olarak çenesi küçük ve geride olan kişilerde yüz projeksiyonunu aynı hatta getirmek için uygulanır. Aynı zamanda çene hattının silindiği durumlarda çene hattını daha belirgin hale getirmek için de kullanılır. Genelde kalın dolgular kullanılır.


Dolgunun kalıcılığı neye bağlıdır ?

Dolgunun kalıcılık süresini başlıca ince , orta veya kalın bir dolgu olması ve dolgunun yapısı belirler. Örneğin ışık dolgusu gibi göz altı veya alındaki gibi ince kırışıklıkların tedavisinde kullanılan ince dolguların kalıcılık süresi maksimum 1 senedir. Kalın yanak veya çene dolgularında ise kalıcılık süresi 2 seneye kadar uzayabilir.

    • Hepsi çok güzel olmuş hocam elinize sağlık.

      0 0 0 0 0 0
      Giriş yapmamıs kullanıcılar 'Yorum Gönderisi' eylemini kullanamazlar.
      bir blog ekledi 


      Botoks günümüzde en çok tercih edilen estetik uygulanmalıdır. Bunun nedeni basit , hızlı ve konforlu bir şekilde uygulanabilmesi ve yaklaşık 1 hafta içerisinde etkisinin ortaya çıkmasıdır.

      Mimik kırışıklıkları kişiyi yaşlı gösteren özellikler arasındadır. Botox tedavisi ile eğer aktif kırışıklıklar varsa hali hazırda bulunan kırışıklıkları tamamen ortadan kaldırmak mümkündür botoxun düzenli uygulanması ile statik dediğimiz yer etmiş kırışıklıklar da zamanla tedavi edilebilmekte ve yeni mimik kırışıklığı oluşması da engellenebilmektedir.


      • Botoksun içeriği nedir ? Botoks bir bakteriden elde edilen protein yapısında bir toksindir.

      • Botoks nasıl etki eder ? Botoks tedavisindeki amaç yoğun olarak kasılan mimik kaslarını hareketsiz hale getirmektir. Uygulanan bölgedeki mimik kasları 3 gün içerisinde gevşemeye başlar ve 1 haftada tamamen gevşer ve kasılmazlar.

      • Botoksun çeşitli türleri var mı ? Evet farklı markalarda çeşilti botox türleri vardır. Şu anda ülkemizde sadece hastaneler , tıp merkezleri ve doktor muayenehanelerine resmi olarak botox satışı yapılmaktadır.

      • Botoksun etkisi ne kadar sürer ? Tekrarlanması gerekir mi ? Botoksun etkisi yaklaşık 3-4 ay kadar sürmekte ve 6 ayda bir tekrarlanması önerilmektedir. Bu süre kişiden kişiye farklılıklar gösterir. Bazı ilaçlar ve hastalıklar botoksun etki süresini kısaltabilmektedir.

      • Botoksun yan etkileri var mı ? Yan etkileri kalıcı mı ? Botoks bir ilaç olduğu için yan etkileri de oluşabilmektedir. Şimdi sıklığına göre yan etkileri sıralayalım :

        • Enjeksiyona bağlı olarak görülen kızarıklıklar en sık görülen yan etkileridir. Uygulayan hekimin ciltteki damarları görmesi imkansızdır. Enjeksiyon sırasında damara gelen iğne kanamaya neden olur. Nadiren fazla kanama olan durumlarda bölgede şişme ve sonrasında morluk da gelişebilir. Bu durum genelde 1 - 2 hafta içerisinde düzelir. Bu dönemde hekiminizin önereceği ilaçlarla kısaltılabilmekte ve kapatıcı kullanılabilmektedir. Özellikle işlemden 3 gün öncesinden kan sulandırıcı ilaçların kesilmesini eğer hastamızın sağlık durumunu etkilemiyorsa öneriyoruz.

        • Mimiklerde yüzde geçici farklı görünümler : Genellikle bazen kaşların fazla kalkması veya bir tanesinin diğerine göre yüksek olması gibi durumlar normal olup rötüş seanslarıyla bu farklılık dengelenebilmektedir.

        • Allerjik reaksiyonlar : Hayatı tehdit eden allerjik reaksiyonlara çok nadir rastlanır. Yine de botox tedavilerinin bir sağlık kuruluşunda yapılması hastanın oluşan bir allerjik tepkisine yeterli müdahale edebilmek açısından çok önemlidir ve ülkemizde sağlık kuruluşları dışında botox tedavisi yapılması yasaktır. Geçici lokal reaksiyonlar hassas ciltli kişilerde oluşabilir. Covid aşısından önce veya sonra belirli bir süre botox uygulanmasını önermiyoruz.

      Botoksu popüler hale getiren nedenlerden bir tanesi de kuşkusuz yan etkilerinin nadir görülmesi ve uygulayan hekim tarafından rahat bir şekilde yönetiliyor olmasıdır.


      • Botoksu sürekli yaptıran kişilerde yüz çöker mi ? Özellikle sık karşılaştığımız bir sorudur. Botoksu biz yüzü yer çekimine karşı koruyan kaslara değil mimik yani kırışıklık yapan kaslara uygularız. Bu nedenle yüz çökmez , mimik yapan kaslar zayıflar kırışıklıklar kaybolur.


      • Botoks her yaşta yapılabilir mi ? Evet 18 yaşından sonra uygulanabilir. Botoksu erken yaşlarda da yaptığımız durumlar olabiliyor . Mesela bazı kişiler bir alışkanlık olarak sürekli kaşları çatık geziyor veya fark etmeden kaşlarını sürekli kaldırabiliyorlar. Böyle durumlarda botoks tedavisiyle erken yaşta derin kırışıklıklar oluşmasını engelleyebiliyoruz.

      • Botoksla göz hastalıklarının birlikteliği Bu önemli bir konu ve hastalarımızın bir kısmında erken yaşta yoğun derin kırışıklıklara neden oluyor. Gözde bir kırma kusuru varsa göz çevresinde veya kaş arasındaki mimik kaslarını kullanarak bu kusuru farketmeden düzeltmeye çalışıyorlar bu da mimik kırışıklıklarını çok arttırıyor. Bu gibi durumlarda mutlaka bir göz hastalıkları uzmanına başvurmanızı öneririm.

      • Botoks başka hangi durumlarda uygulanır ? Botoks aşırı terleme tedavisinde , bazı migren tipi baş ağrılarının tedavisinde ve de diş sıkmanın önlenmesinde de etkili sonuçlar vermektedir.

      bir blog ekledi 


      Aşırı yağlı saçın oluşum nedenleri ve tedavisi yağlı ciltle benzerdir. Genellikle aşırı yağlı saçı olan kişilerde yağlı cilt problemi de görülür.

      Altta yatan problem saç köklerine komşu olan yağ bezlerinden fazla miktarda yağ salgılanmasıdır. Bu aşırı salgılanma problemi farklı nedenlerden kaynaklanabilir :

      • Genetik - yapısal : Kişinin cilt yapısındaki yağ bezleri kanında dolaşan cinsiyet hormonlarına karşı çok hassastır. Ergenlikle beraber cinsiyet hormonlarının artmasıyla beraber saçlarda yağlanma başlar ve hormonların kan seviyesinin düşmesine kadar devam eder.

      • Hormonal ve diğer nedenler : Kadınlarda hormonal düzensizlikler , kadın ve erkeklerde tiroid hastalıkları ( guatr ) ve de kullanılan ilaçlar saç yağlanmasını arttırabilir.

      • Beslenme : Yanlış sağlıksız beslenme cildin yağlanma seviyesini etkileyebilir. Özellikle şeker , asitli içecekler , fast food , işlenmiş gıdalar ile süt ve süt ürünlerini fazla tüketmek saçların aşırı yağlanmasına neden olabilir.

        Aşırı yağlı saç probleminde öncelikle yağlı saçlara özel şampuanları kullanmak gerekir. Eğer şampuanlar yetersiz geliyorsa bir dermatoloji uzmanına başvurmakta fayda vardır.
      bir blog ekledi 


      Aşırı yağlı cilt iki nedenden oluşur. Birisi yapısal olarak kişinin yağlı cilt genlerine sahip olmasıdır. Ergenlikle beraber kişinin cilt karakteri belli olur. Salgılanmaya başlayan cinsiyet hormonlarıyla ciltte yağ salgısı başlar ve devam eder. Eğer kişinin cildi çok yağlı olacaksa ergenlikle beraber kendini ele verir.

      Diğer bir neden de sonradan ortaya çıkan nedenlerdir. Mesela bayanlarda oluşan hormonal düzensizliklere bağlı sonradan yağlı cilt ortaya çıkabilir. Yine iki cinste de sonradan oluşan hormonal problemler de cildin aşırı yağlanmasına sebep olabilir. Kullanılan bazı ilaçlar da cilt yağlanmasını arttırabilir.

      Beslenme cildin yağlanma seviyesini etkileyebilir. Özellikle şeker , asitli içecekler , fast food , işlenmiş gıdalar ile süt ve süt ürünlerini fazla tüketmek cildin yağlanmasını arttırır.

      Yağlı ciltlere özel temizleyiciler cildin yağdan daha iyi arınmasını sağlar. Yağlı ciltlerde mutlaka su bazlı kozmetik ürünleri kullanılmalıdır. Aksi takdirde yağ bezlerinin gözenekleri tıkanıp sivilce ve komedon oluşmasına yol açabilir. Yine kapatıcı makyaj ürünlerinin de su bazlı veya mineral bazlı olanlardan seçilmesi gereklidir.

      Kozmetik seçimine dikkat edilip sağlıklı beslenilse de devam eden yağlanma durumlarında mutlaka bir dermatoloji uzmanına başvurmak gerekir.

      Harita

      Hekim.Net

      Close