Terms Categories
Medical Terms (3447)
Lecturers (6)
Lessons (131)
Cultural (102)
History (8)
Travel (20)
Food Recipies (7)
Technology (1)
Others (27)
Jokes (93)
Art (26)
Poems (91)
Sports (1)
Latest Terms (Gallery View)
Alphabetical Terms
C
Suda eriyen, antioksidan niteliği bulunan bir vitamindir; lizin ve prolin hidroksilasyonunda etkindir (kollagen liflerin sentezi). Katekolaminler ve safra asitleri üretiminde önemli katkıları vardır. C vitamini metabolize edildiğinde oksalatlara indirgenir. Demirin bağırsaklardan emilimini destekler. Bazı besinlerde koruyucu madde olarak kullanılmaktadır. KaynaklarMeyveler (kivi, turunçgiller, vd)Sebzeler (yeşil yapraklılar, soğan, vd)EksikliğiKollagen lif sentezinde bozukluklarKanama eğilimi (peteşiler ve ekimozlar, epistaksis, melena, hemartroz, dişeti ve konjunktiva kanamaları)Çocuklarda Möller-Barlow hastalığıAnemi (folat etkinliğinde bozulma)Yara iyileşmesinde bozukluklarıOst
CADUCEUS: Mitolojide Tanrı'nın habercisi olan Merkür'ün asasıdır. ABD ordusu tıp mensuplarının sembolü olup, tıp biliminin sembolü olan Eskülap asaından farklıdır. Merkür asaının çevresinde iki yılan vardır, Eskülap'ta ise, bir yılan bulunur.
Nörofibromatozis, McCune-Albright sendromu ve çok sayıda genetik sendromda deride görülen, melanin içeren, sütlü kahverengi iri lekeler
Kalıtsal olan örnekleri otozomal dominant yolla aktarılan, bazı kemiklerde hiperplastik korteks kalınlaşmasıyla ortaya çıkan bir hastalık ya da sendromdur. Sporadik olguların etyolojisinde immunolojik ve bozukluklar, infeksiyon hastalıkları, endokrin sistem aksamaları, kollagen bozuklukları ile travma gibi faktörler irdelenmektedir. İnfantil kortikal hiperostozis olgularında saptanan kemik hiperplazisi belirsiz zaman aralıklarında stabil döneme girer, bir süre sonra yeniden alevlenir. İlk belirtiler 6 aylıktan önceMasif subperiostal kemik yapımıYüzde yumuşak doku şişlikleriKemik kortekslerinde kalınlaşmaKalın altçene (sık ve belirgin)Kaba maksillaYüzde altçene boyunca şiş görünümMaloklüzyonT
Cameron lezyonları ilk olarak 1986 yılında Mayo Clinic'ten Dr Alan Cameron tarafından 'lineer gastrik erozyonlar' olarak tanımlanmıştır. Midenin proksimalinde, büyük bir hiatal herninin sonunda, diyafragmatik tutamın yakınında bulunur. Cameron lezyonları, büyük hiatal hernili hastaların mide vücut mukozasında lokalize olan üst GİS kanamalarının nadir bir nedenidir. Gizli kanamalara ve kronik demir eksikliği anemisine neden olur. Bu lezyonlar genellikle ilk endoskopide atlanır ve ölümcül komplikasyonlara neden olabilir. Bu durumla ilişkili yüksek morbidite ve mortaliteyi önlemek için, derhal teşhis edilmeli ve tedavi edilmelidir. Gastrointestinal kanama, GI ile ilişkili hastane başvurula
N-asetil-L-aspartat’ı (NAA) metabolize etmek için gerekli bir enzim olan aspartoasilaze’yi kodlayan ASPA geninin mutasyonundan kaynaklanan, otozomal resesif yolla aktarılan kalıtsal lökodistrofiAspartoasilaze enziminin eksikliği, NAA lipidlerinin birikmesine ve demyelinizasyona neden olurDoğumu izleyen ilk 2-4. Aylarda belirir; 10 yaşından önce ölümle sonlanırMakrosefali saptanan üç lökodistrofiden biri BulgularMegalensefali - MakrosefaliFrontal fontanel kapanmasında gecikmeOptik atrofi ve körlükNistagmusİşitme sorunlarıHipotoniyle başlar, spastik görünümle ilerlerEpileptiform ataklarOpistotonus Psikomotor yetilerde kayıplarBeyin atrofisiKan, idrar ve BOS’ta N-asetil-L-aspart
Otozomal dominant yolla aktarılan kalıtsal sendromMakrosomi (doğumdan sonra giderek normalleşir)Makrosefali (kafatası kemikleri kalın)Boyun kısaAkromegaloid yüz bulgularıKonjenital hipertrikozisUzun kirpiklerFiltrum uzunDudaklar kalınAğız açıklığı büyükGingival hiperplaziDar-çukur damakMakroglossiKemik yaşı gerideİskelet sistemi anomalileri (kafatası kemikleri kalın, vertebra anomalileri ve skolyoz, toraks anomalileri, pelvis hipoplazisi)Sella turcica büyükOsteopeniHipotoniKalp anomaliler (patent ductus arteriosus, perikard effüzyonu, aorta anevrizması)Konjenital kardiyomegali (hipertrofik kardiyomyopati)LenfödemPulmoner hipertansiyonZeka geriliği
Caplan sendromu (romatoid pnömokonyoz), ilk kez çoğu antrakozis türü pnömokonyoz hastası olan kömür madencilerinde saptanmıştır. Hastaların bazılarında saptanan pnömokonyoz, asbestozis ya da silikozis niteliğindedir. Pnömokonyoz ve romatoid artrit bulgularının birlikte görülmesi sendromun özgü bir tablodur (skleroderma ya da SLE gibi otoimmun hastalıların eşlik etmesi görece seyrektir). Sigara içenlerdeki nodüller görece yoğundur. Caplan sendromu hastalarında tüberküloza sıkça rastlanır. Patofizyolojisinde, romatoid artrit ile ilintili otoimmun bir tepkinin etkili olduğu varsayılmaktadır.Klinik bulgular:Öksürük, hırıltı ve solunum güçlüğü gibi pnömokonyoza özgü bulgulara ek olarak eklemlerde
Portal hipertansiyon olgularında göbek çukurunu çevreleyen venaların aşırı genişlemesi bulgusuFetüs dolaşımında oksijen düzeyinin en yüksek olduğu damar olan Vena umblicalis doğumdan sonra kapanarak bir liagamana dönüşür (ligamentum teres hepatis);Bu ligaman karaciğer sirozu olgularında gelişen portal hipertansiyonun zorlamasıyla damara dönüşerek dolaşıma yeniden açılır ve göbek çevresindeki varisleri (caput medusae) oluşturur
Caput succadaneum: Doğum sırasında (antenatal dönemde) yüzün ve saçlı derinin doğum kanalına ilk giren bölümlerindeki subkutan dokuda oluşan ödemSefalhematom (cephalohaematoma): Doğum sırasında (antenatal dönemde), kafatasını oluşturan kemiklerin periostları altında oluşan yerel kanamaSubaponevrotik kanama: Forseps uygulanan bölgede aponevrotik doku altında saptanan yaygın kanamaSuction haematoma: Vakum uygulanan yumuşak dokularda görülen kanama
Ağız mukozasının seyrek rastlanan iyi diferansiye skuamöz hücreli karsinomudur. Klinik bulgular açısından verrüköz karsinoma benzer; ancak, yüzeydeki papiller çıkıntılar verrüköz karsinoma oranla daha belirgin ve incedir. Genellikle 30 yaş üzerindeki erkeklerde görülür Derideki Carcinoma cuniculatum olgularında HPV etkinliği gösterilmiştir, ancak ağız mukozası yerleşimi gösteren olguların etyolojisi konusunda somut veriler yokturKemik invazyonu görülen olgularda sınırları belirsiz uniloküler litik lezyon saptanır; olguların bir bölümündeki radyolojik bulgular osteomyeliti çağrıştırırÜstçene tümörlerinde burun tabanı ve paranazal sinüs, altçenedekilerde ise canalis mandibularis invazyonu gel