·   · 6 Giriş
  •  · 136 arkadaş

Zona

Zona hastalığı, suçiçeği hastalığına neden olan Varicella zoster virüsünden kaynaklanır. Normal şartlarda birey suçiçeği geçirdikten sonra, Varicella zoster virüsü bireyin omuriliği ve beyninin yakınındaki sinir dokusunda inaktif olarak varlığını sürdürmeye devam eder. Aradan yıllar geçtikten sonra virüs tekrar aktif hale geçebilir ve zona hastalığının belirtilerinin görülmesine neden olabilir. Varisella-zoster virüsü, Herpes virüsü adı verilen ve normalde uçuk ile genital herpese neden olan virüslerden meydana gelen bir virüs ailesinin parçasıdır. Zona, bu sebeple Herpes Zoster olarak da bilinir. Ancak bireylerde suçiçeği ve zona hastalığına neden olan virüs, cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyon olan ve uçuk veya genital herpesten sorumlu olan virüsle aynı değildir. 

Zona hayatı tehdit eden bir tıbbi durum olmasa da, birey için çok acı verici bir deneyim olabilir. Zona oluşumunun nedeni tıp uzmanları tarafından henüz kesin olarak belirlenememiştir. Bir teori birey yaşlandıkça bireyin enfeksiyonlara karşı bağışıklığının azalmasından kaynaklandığını öne sürmektedir. Zona, yaşlı yetişkinlerde ve bağışıklık sistemi zayıflamış bireylerde daha yaygın görülür. AIDS ve kanser gibi bireyin bağışıklık sistemini zayıflatan hastalıklar, zona riskini artırabilir. Yine kanser tedavisi sürecinde uygulanan radyoterapi veya kemoterapi bireyin hastalıklara karşı direncini azaltabilir ve zona gelişimini tetikleyebilir. Özellikle nakledilen organların reddini önlemek üzere bağışıklık sistemini baskılamak için tasarlanan ilaçlar veya prednizon gibi steroidlerin uzun süreli kullanımı zona riskini artırabilir.

Belirtiler / Komplikasyonlar: Zona hastalığı, ağrılı kızarıklıklar şeklinde görülen, viral kaynaklı bulaşıcı bir sinir enfeksiyonudur. Normal şartlar altında zona hastalığı vücudun herhangi bir yerinde ortaya çıkabilir, ancak birçok vakada gövdenin sol veya sağ tarafını saran tekli bir kabarcık şeridi olarak görünür. Daha nadir olarak bazı vakalarda bunlara ek olarak ateş, baş ağrısı, ışığa duyarlılık ve yorgunluk gibi belirti ve semptomlar da gözlemlenebilir. Ağrı genellikle zona hastalığının ilk belirtisidir. Bazı vakalarda ağrının vücutta hissedildiği konuma bağlı olarak, kalbi, akciğerleri veya böbrekleri etkileyen başka herhangi bir sorunun belirtisi ile karıştırılması mümkündür. Daha nadir bazı vakalarda bireyler zona ağrısını hiç döküntü geliştirmeden yaşayabilirler. Bazı vakalarda zona ağrısı kabarcıklar geçtikten çok sonra da devam eder. Bu durum Post-herpetik Nevralji olarak bilinir ve hasarlı sinir telleri tarafından ciltten beyne hatalı veya abartılı ağrı mesajları gönderilmesinden dolayı kaynaklanır. Gözün içinde veya çevresinde gelişen zona, yani Oftalmik Zona bireyde kalıcı görme kaybına yol açabilecek ağrılı göz enfeksiyonlarına neden olabilir. Hangi sinirlerin zona hastalığından etkilendiğine bağlı olarak, beyin iltihabı, yani ensefalit, yüz felci ya da işitme veya denge sorunları ortaya çıkabilir. Uygun şekilde tedavi edilmeyen zona kabarcıkları nedeniyle ciltte bakteriyel enfeksiyonlar gelişebilir.

Nasıl önlenir?: Zona hastalığının önlenmesine yardımcı olabilen iki aşı mevcuttur. Bunlar suçiçeği aşısı ve zona aşısıdır. Zona aşılarından birisi 50 yaş ve üstü kişiler için tavsiye edilirken, diğeri 60 yaş üstü bireyler için tavsiye edilir. Zona aşılarının en yaygın yan etkileri arasında enjeksiyon bölgesinde kızarıklık, ağrı, hassasiyet, şişme ve kaşıntı ve baş ağrısı bulunur. 

Tedavi: Zona hastalığı genellikle iki ila altı hafta süreyle seyreder ve kendiliğinden geçer. Çoğu birey sadece bir kez zona olur. Normal şartlar altında zona hastalığının tedavisi yoktur. Ancak doktor tarafından reçete edilebilecek birtakım antiviral ilaçlar ile tedavi sürecine erken başlamak iyileşmeyi hızlandırabilir. Genellikle zona tedavisi sürecinde alkolden kaçınmak gereklidir. Alkol, belirli ilaçların etkinliğini azaltmanın yanı sıra özellikle yaşlı yetişkinlerde baş dönmesi gibi yan etki gelişmesi riskini artırabilir. Zona hastalığı sürecinde soğuk bir banyo yapmak veya oluşan kabarcıklara soğuk, ıslak kompres uygulamak kaşıntı ve ağrıyı hafifletebilir. Bireyin hastalık sürecinde gerginlikten uzak kalmaya çaba göstermesi ve hayatındaki stresi azaltması önemlidir. 


5 0 0 0 0 0
  • 614
  • +

Hekim.Net

Close