•  · 1 arkadaş

Gebeliğe Özgü Deri Hastalıkları

Gebelik, doğum ve lohusalık sırasında görülen yoğun hormonal aktivite, kadın üzerinde bir çok fonksyon ve yapı değişikliklerine neden olur. Gebeliğe özgü deri hastalıkları ise gebelikle ve/veya doğum sonrası dönemle ilişkili, kaşıntılı deri hastalıklarını içeren bir grup hastalıktır. Bazı deri hastalıkları şiddetli kaşıntı nedeni ile sadece anneyi etkilerken, diğerleri fetal distress, prematürite ve ölü doğum gibi bebeğe ait riskler taşır maalesef. 

Gebeliğin kendisi hormonal, immünolojik, metabolik ,damarsal ve psikolojik değişiklikler nedeni ile kadın hayatının önemli dönemlerinden biridir. Bu süreç içinde deride fizyolojik yani olağan, beklenen değişiklikler yanında patolojik yani anormal birçok değişiklik olur ve bu değişiklikler anne adayında ciddi anksiyeteye yol açar. Gebelik dermatozlarıyalnızca gebelik ve doğum sonrası dönemde görülen bir grup hastalıktan oluşmaktadır 


A)  Gebelikte meydana gelen OLAĞAN deri değişiklikleri

a) Renk değişiklikleri: Gebelik maskesi, meme başı, göbekte dik çizgi şeklinde, dış cinsel organlar/kasık ve koltuk altı bölgesinde koyulaşma. Benlerde ve çillerde artma 

b) Kıl/saç değişiklikleri: Özellikle gebeliğin 4.ayında sonra kıllanmada artış ve doğumdan sonra 5. ayda saçlarda yoğun dökülme görülür.

c) Bağ dokusu değişiklikleri: Karın, kalça ve meme derisinde çatlaklar, boyun ve gövdede et benleri

d) Damarsal değişiklikler Varislerin ayaklarda veya genitalde ortaya çıkması, damar ve kan benleri, avuçlarda kızarıklık, diş etlerinde kabarma oluşması

d) Tırnak değişiklikleri Tırnaklarda ayrışma, kolay kırılma, enine çizgilenme

 f) Salgı bezlerinde aktivite değişiklikleri Vucut ter bezlerinde aktivitesinde artış, koltuk altı ve kasık bez aktivitesinde azalma yağ bezlerinin aktivitesinde artış görülür. 


B)  Gebeliğe ÖZGÜ Deri Hastalıkları

Bu gruptaki deri hastalıkları ise yalnızca gebelik ve doğum sonrası dönemde görülen bir grup hastalıktan oluşmaktadır. 

a) Gebeliğin Tekrarlayan  Sarılığı

(Pruritus Gravidarum)

Genetik yatkınlığı olan kişilerde, gebeliğin geç döneminde ortaya çıkan şiddetli kaşıntı ile karakterize sarılık/ kolestazdır. Diğer gebelik dermatozlarından farklı olarak deri bulgusu olarak sadece kaşıntı ve kaşımaya bağlı tırnak izleri vardır. Bebek için ciddi risk oluşturmaktadır. Fetal distres, erken doğum ve ölü doğum en önemli fetal komplikasyonlardır. Safra tuzlarının salgılanmasındaki bir eksiklik sonucunda kanda safra asitlerinin yükselmesi klinikte önemli rol oynar. Hastaların %80’inde 30. haftadan sonra ortaya çıkmaktadır. Genellikle avuç ve tabanda başlayıp kol/bacaklara ve gövdeye yayılan şiddetli kaşıntı söz konusudur. Kaşıntı geceleri artar. Olguların yaklaşık %15'inde 1-4 hafta içinde sarılık ortaya çıkabilir. Serum safra asitlerinde artış tanı için gereklidir. Tedavide Ursodeoksikolik asit tedavisi, safra asitlerinin atılışını arttırıp sadece annedeki kaşıntıyı gidermekle kalmaz aynı zamanda bebeğin anne karnındaki kötü halini de düzeltir. Hızlı tanı, spesifik tedavi, sıkı gebelik takibi ve annenin özellikle daha sonraki gebeliklerinde hastalığın tekrar edebileceği konusunda eğitilmesi gerekir.

b) Pemfigoid Gestasyones

 Otoimmün büllöz bir hastalıktır. Genellikle ortalama 21. gebelik haftasında görülmekle birlikte, ilk üç ayda ve doğum sonrası dönemde de ortaya çıkabilmektedir. Şiddetli kaşıntı karakteristik özelliğidir. Lezyonlar tipik olarak önce göbek deliği çevresinden başlar daha sonra birbiri ile birleşen halkalar oluşturarak kalça, gövde ve kol/bacaklara yayılırlar. Avuç içi, ayak tabanı, göğüs ve sırt bölgelerine tutulum görülür. Hastaların %20de ağız içi de tutulur.  Başlangıç lezyonları eritemli veya ürtikeryal zeminde gelişen papül adını verdiğimiz küçük kabarıklık ve içi su dolu vesiküllerdir.Daha sonra normal deri veya kurdeşen plakların üzerinden küçüğüne vezikül ve büyüğüne bül adını verdiğimiz içi su dolu kabarcıklar gelişir. Yüz, avuç/taban, ağız içi alanlar nadiren tutulur. Gebeliğin son birkaç haftasında klinik bulgular hafiflemekle birlikte doğumda veya doğum sonrası dönemde vakaların %75’inde alevlenme izlenir. Doğumdan sonra bazen yıllar sürebilen adet öncesi alevlenme ve doğum kontrol haplarının kullanımı sırasında nüks görülebilir. Bu hastalarda, prematürite ve düşük doğum ağırlıklı bebek doğumu görülebilir. Tanı için klinik bulguların yanı sıra lezyonlardan alınan biyopsi ve bu biyopsi materyalinin özel boyamaları da gerekmektedir. Lokal kortizonlu krem ve allerji hapları ile rahatlamayan hastalara oral kortizonlu ilaçlar başlanır. 

c) Gebeliğin Polimorfik Erüpsiyonu

Gebeliğin pruritik ürtikeryal papül ve plakları  (PUPPP),  geç başlangıçlı gebelik kaşıntısı olarak da adlandırılır. Karındaki gebelik çatlaklarından başlayan, şiddetli kaşıntılı eritemli papül adını verdiğimiz kabarıklıklar birleşerek göbek deliğinin etrafını salim bıralarak plak oluşturan selim bir gebelik dermatozudur. Sıklıkla ilk gebeliklerde ve gebeliğin son 3 ayında nadiren doğum sonrası dönemde görülür ve sonraki gebeliklerde genellikle tekrarlamaz. Şiddetli kaşıntının anneye verdiği sıkıntı dışında gidişatı son derece iyidir. Hastalık süresi genellikle 6 haftayı aşmaz ve kendiliğinden iyileşir. Daha sonraki hamileliklerde,doğum kontrol hapı kullanımı sırasında ve adet ile genellikle tekrar etmez. Klinik özellikler tanı koymada en önemli bulgulardır. Normal gebelerden farklı bir laboratuvar bulgusu ve hormonal değişliklik bulunmamaktadır. Kortizonlu kremler ve nemlendiriciler olguların çoğunda şikayetlerin giderilmesini sağlar. Şiddetli olgularda kısa süreli ağızdan kortizona ihtiyaç duyulabilir. kaşıntı giderici antihistaminikler ise etki etmez. 

d) Gebeliğin Atopik Erüpsiyonu

Kendisinde veya ailesinde atopi yani allerji hikayesi bulunan gebelerde ekzema benzeri veya papüler lezyonlar ile seyreder. Diğer gebelik dermatozlarından çok daha sık görülür ve 4. aydan sonra başlar. Allerjik deri bulguları hastaların %80’inde ilk defa veya uzun bir aradan sonra (çocukluk döneminden sonra) ortaya çıkarken, %20’sinde ise öncesinde bulunanallerjik deri döküntülrinin alevlenmesiyle ortaya çıkar.Yüz, boyun, dekolte vekol ve bacakların kıvrım yerlerinde  yaygın ekzematöz döküntüler gözlenir.

 Diğer kaşıntılı dermatolojik tablolar ekarte edilmelidir. Lezyonların strialarda yoğunlaşmaması ve daha erken dönemde ortaya çıkması ayırıcı tanıda faydalıdır. Derinin aşırı kuru olması, atopik dermatitin minor kriterlerinin tespit edilmesi önemli bir özelliktir. Deri lezyonları tedaviye hızla cevap verir ve çoğunlukla gebelik sırasında belirgin düzelme olur. Diğer gebeliklerde sıklıkla tekrar eder. Fetal risk oluşturmaz. Üreli veya antipruritik eklenmiş nemlendirici kremlerin sürülmesi tedavinin esasını oluşturu. Kortizonlu kremler birkaç gün kullanılması ile lezyonlar genellikle hızla iyileşir. Şiddetli olgularda ağızdan kortizon ve antihistaminikler gerekli olabilir. 

d) İmpetigo Herpetiformis

Gebeliğin generalize püstüler psoryazisi olarak da isimlendirilir. Anne ve bebek ölümlerine sebep olabilmesi nedeni ile gebelik dermatozlarında erken tanının ve tedavinin en önemli olduğu deri hastalığıdır. Kasık ve koltuk altı gibi kıvrım bölgelerinden başlayıp simetrik olarak tüm vucuda yayılan püstül adını verdiğimiz minik, steril abseler ile karakterizedir. Ağız içi ve tırnak tutulumu olur. Hastaların genel durumu bozuk, halsizlik, iştahsızlık, ateş, titreme, bulantı kusma ve ishal görülebilir. Genellikle gebeliğin son üç ayında görülmekle birlikte daha erken dönemlerde de görülebilir. ortaya çıkması gebelik sırasında oluşan hormonal değişikliklerin uyardığı hipoparatiroidizme bağlı latent yani  uykudaki püstüler psoryazisin yani sedef hastalığının belirgin hale gelmesi ile olur. Bu hastaların bir kısmının hikayesinde, çocukken geçirilmiş sedef hastalığı atağı da vardır. 

İmpetigo Herpetiformis olgularında anne ölüm riski %70 olup bebek ölüm riskide yüksektir.  Hastaların tedavisi hastane koşullarında yatarak yapılırken bazen gebeliğin sonlandırılması da gerekebilir. İmpetigo herpetiformis, nadir ortaya çıkmasına rağmen, erken tanı konulması ile maternal ve fetal ölümün azaltılabileceği önemli bir gebelik dermatozudur. 



   

0 0 0 0 0 0
  • 2930
  • +

Yukarıdaki metin sadece bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır ve yazarın aktardığı görüşleri içermektedir, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Hekim.Net® hekimler, diş hekimleri, veteriner hekimler ve bu mesleklerin öğrencilerine özel tam işlevli ve ücretsiz bir sosyal medya ve bilgi paylaşım portalıdır. Meslektaşlarımızdan biriyseniz bu linke tıklayarak  kayıt sayfamıza ulaşabilirsiniz.

Hekim.Net

Close