Op.Dr. MEHTAP KARAASLAN / GENiTAL DERMATOLOJi / ŞiŞLi - iSTANBUL

  • 12208
  • Daha Fazla
Hakkımda
Sosyal Medya Hesapları
Harita

VULVA KANSERİNİN AYAK SESLERİ VIN NEDİR KİMLERDE GÖRÜLÜR?

Vulvar intraepitelyal neoplazi (VIN), vulvanın premalign yani kanser öncüsü, habercisi  dediğimiz lezyonlardır. Son yıllarda özellikle kadınlarda 40’lı yaşlarda giderek artan bir sıklıkta görülmektedir. Klasik vulvar intraepitelyal neoplazi sınıflaması VIN 1-2-3 şeklinde 3 dereceli bir sınıflamadır. VIN1,  HPV virusu ile gelişir ve genellikle sağlıklı vucut tarafından iyileştirilir. Bu nedenle sınıflamaya yüksek riskli olan VIN 2 ve 3 alınır. Bunlar Klasik-VIN  ve Farklılaşmış-VIN  olarak etken olan faktörlere bağlı olarak ikiye ayrılır.

Klasik-VIN, kanserojenik HPV ile siğil benzeri enfeksyonların geçirilmesi, sigara kullanımı, vucut savunma sisteminin zayıflamasına ve yetmezliğine sebep olan hastalıklar, kötü yaşam koşulları, kötü beslenme gibi risk faktörleri ile ilişkilidir. 30-40 yaş arası genç hastalarda görülür

Farklılaşmış-VIN ise, özellikle liken skleroz gibi cinsel organ bölgesindeki deri hastalıklarla ilişkilidir. Deride uzun süren inflamasyon zaman içinde kansere farklılaşır. Daha çok 50 yaş üzeri kadınlarda görülür. 

VIN TANISI NASIL KONULUR?

Vulvar neoplaziler için standart bir tarama testi ne yazık ki henüz mevcut değildir. Günümüzde tanı ancak görsel değerlendirme ile sınırlıdır. Bu nedenle dış cinsel organ derisinde görülen anormal görünümlü kabarıklık veya renk değişimi  dikkatle değerlendirilmeli ve mutlaka biyopsi alınmalı, patolojik inceleme yapılmalıdır. Ayrıca vulvanın lezyonlarında biyopsi almadan önce %3-5’lik asetik asit uygulanması ve ardından kolposkopi cihazıyla değerlendirilmesi ile anormal doku belirginleştirilerek de biyopsi alınır. 

VIN GELİŞİMİ ÖNLENEBİLİR Mİ?

VIN ile HPV arasında ilişki olduğu yapılan pek çok çalışmada gösterilmiştir. Bu nedenle HPV 6, 11, 16 ve 18 tiplerine etkili olan HPV aşısı ile klasik-VIN gelişimi riskinin azaltılabileceği bildirilmiştir. Ayrıca sigara kullanımının da özellikle gençlerde gördüğümüz klasik-VIN ile ilişkili olduğu gösterildiği için risk grupları sigarayı bırakmalı,iyi uyumalı, sağlıklı beslenmelidir. 

İleri yaşta gördüğümüz farklılaşmış-VIN ile deri hastalıkları  arasındaki ilişki nedeniyle uzun süreli kaşıntılı genital cilt hastalıklarının tedavi edilmesi ile de VIN ve kanser riskinde azalma sağlanabilir

VIN TEDAVİ SEÇENEĞİ NELERDİR?

VIN tanısı alan tüm hastalari mutlaka tedavİ edilmelidir. Tedavi yaklaşımları medikal, lazer ablasyon ya da cerrahi olabilir

A-Medikal Tedavi

Topikal imiquimod tedavisinin VIN tanılı hastalarda etkilidir. Yapılan çeşitli çalışmalarda lezyon bölgesine 12-20 hafta boyunca haftada 3 kez topikal uygulama önerilmektedir Bazı çalışmalarda topikal 5-fl orourasil, interferon gama, bleomisin ve Sidofovir kremlerinin etkili olabileceği gösterilmişse de yan etkileri nedeniyle bu ilaçların kullanımından vazgeçilmiştir. Topikal ilaç tedavilerinden başka fotodinamik tedavi yaklaşımı da mevcuttur. Uyarıcı olarak lazer eşliğinde yukarıdaki ilaçların birlikte kullanılımı ile etkinlikleri arttırılmaya çalışılır. Ancak bu tedavi için özel ekipmanlar ve kullanımı için eğitim gerekmektedir.

B-Cerrahi Tedavi

VIN için primer tedavi cerrahidir. Basit vulvektomi sonrası 5 yıllık sağkalım oranı % 100 olarak saptanmıştır.Cerrahi tedavide amaç vulvanın anatomik ve işlevsel bütünlüğünü mümkün olduğunca koruyarak tüm VIN saptanan lezyon ya da lezyonları çıkarmaktır. Yapılacak cerrahinin şekli lezyonların yaygınlığına ve cerrahın deneyimine bağlı olarak değişmektedir. Klinik ve patolojik bulguları invaziv kanseri düşündüren olgularda öncelikle geniş lokal eksizyon seçilebilir. Vulvar derinin tümüyle çıkarıldığı ‘skinning’ vulvektomi özellikle birden fazla lezyonu olanlarda ve immun yetmezlikli hastalarda yararlı olabilir. Cerrahi tedaviler sonrası hastaların %4 kadarında yineleme ve invaziv kanser geliştiği saptanmıştır En fazla yinelemenin görüldüğü yerler ise perianal bölge, presakral alan ve klitoristir.

C-Lazer Ablasyon

İnvaziv kanser düşünülmeyen olgularda lazer ile ablasyon tedavisi yararlı olabilmektedir ancak rekürrens riski cerrahi tedaviye göre daha yüksektir. Lazer ablasyon tedavisi ile tek veya çok sayıda lezyon tedavi edilebilmektedir. 

Sonuç olarak: VIN için herhangi bir tarama testi bulunmamaktadır. Tanı görsel değerlendirme ile sınırlı olduğu için saptanan tüm pigmente, şüpheli lezyonlardan biyopsi alınmalı ve patalojik inceleme yapılmalıdır. risk grubunda olan kadınlarda  HPV aşısının yapılması önerilir, VIN tanısı alan tüm hastalar tedavi edilmelidir. Kanser şüphesi varsa geniş lokal eksizyon yapılması, kanser şüphesi yoksa medikal tedavi veya lazer ablasyon denenebileceği belirtilmiştir  Ayrıca, VIN tanısı alan tüm hastalar için rekürrens ve vulvar karsinom gelişme olasılığı daima akılda tutulmalı ve 6-12 aylık aralıklarla mutlaka izlenmelidir


 Pruritus Vulva / Dış Genital Organ Vulva Kaşıntısı nedir?

       Pruritus vulva, halk arasında rahim kaşıntısı, vajinal kaşıntı, genital kaşıntı şeklinde de ifade edilebilen kadınlarda dış cinsel organ olan vulvada, döngüsel olarak ortaya çıkan şiddetli kaşınma hissi ve buna bağlı kaşıma ataklarını tanımlar. 

 Vulva bölgesinde oluşan kaşıntının en sık sebepleri nelerdir?

       a) Enfeksyonlar

           mantar, trikomonas, gardnerella , kılkurdu, uyuz, bit

       b) Dermatit ve Dermatozlar

                     Atopik dermatit,seboreik dermatit, sedef hastalığı, lichen planus, lichen simplex, chronicus, lichen sclerosis, kontakt dermatit                                

       c) Squamoz hücre hiperplazisi  (hipertrofik distrofi)

       d) İntraepitelyal  (kanser öncüsü) lezyonlar: Vulvar intraepitelyal neoplazi (VIN), Paget hastalığı

       e) Vulva kanseri

       f) Fox-Fordyce hastalığı, siringoma


 Vulvar kaşıntısının tanısı nasıl konur?

        a) Kaşıntının sebebini bulmada en önemli tanı yöntemi inspeksyon dediğimiz klinik muaynedir. Yani göz ile yaptığımız muayenedir. Genellikle de tanıda yeterli olur, eğer klinik muayne tanı için tek başına yetersiz olursa  yardımcı yöntemlere müracaat ederiz.

        b) Vajinal (hazneden) ve servikal (rahim ağızından) kültür alınır.Rutin bakteri kültürü bu hastalarımızda yaralı değildir ancak özellikle dirençli ve tekrarlayan   mantar enfeksyonlarında tanı ve tedaviyi belirlememizde faydalı olur. 

        c) Vulva biyopsisi: Vulva kanserinin ilk bazende tek belirtisinin kaşıntı olduğu untulmamalıdır. Nedeni kesin olarak saptanamayan tüm kaşıntılarda veya hekiminizin kanser öncüsü ve kanser olduğunu düşündüğü tüm şüpheli durumlarda tek tanı yöntemi olduğu için mutlaka  biyopsi almalıdır. Biyopsi lokal analjezi sonrası 3-4mm lik punch biyopsi aletleri ile yapılan kısa süreli ve basit bir işlemdir.  

        d) Vulvoskopi: Displazi düşündüğümüz durumlarda biyopsi alınacak en uygun alanın tespitinde işe yarayan büyüteç mekanizmalı kolposkopi cihazı eşliğinde yapılan vulva biyopsi işlemidir. Şüpheli alana %3-5 asetik asit uygulanır, 5- 6 dakika beklendikten sonra belirgenleşen hiperkeratozik ve hiperplazik alandan biyopsi alınır. 

        e) Gerekli durumlarda kan testleri ve dışkıda kıl kurdu testi istenir.


  Vulva kaşıntısında tedavi nasıl yapılır?

          Vulva kaşıntısında etkin tedavi için, önce doğru tanı şarttır. Tedavi, klinik muayne, lab sonuçları ve gerekli görülürse vulva deri biyopsisi sonuçlarına göre planlanır. 

          a) Medikal tedavi

 Mevcut enfeksyon için antimikrobial ilaçlar; dermatit ve dermatozlara yönelik kaşıntı giderici antihistaminikler, lokal veya  sistemik kortizon, immunmodilator, immunsuprese bağışıklık sistemini düzenleyen ilaçlar yakın takip ile verilmesini içerir. Hastalar ilaç tedavisini düzenli kullanmalı ve mutlaka planlanan kontrol muaynelere nüksleri önlemek için, kaşıntısı geçse bile gitmelidir. 

Etkili ilaçlar, sürerek kullanılan kremlerin etkinliğini arttırmak için 

ayda bir enjeksyonlar şeklinde deri içine direkt uygulama veya

 'laser assisted drug delivery' yani ilacın lazer ile deri içine transferi yöntemleri ile de yapılabilir. 

          b) Cerrahi tedavi 

Vulva kaşıntısında cerrahi tedaviye biyopsi sonucuna göre karar verilir. Biyopsi ile  kanser öncüsü lezyonlar olan hiperplastik vulvar distrofi, vulva intraepitelyal lezyonları (VIN), meme dışı Paget hastalıklarından biri tespit edilirse, lezyonun kendisi ile sınırlı küçük cerrahi müdahaleler yapılır. Vulva deri biyopsisinde vulva kanseri tanısı konulduğunda ise  vulvektomi şeklinde geniş cerrahi eksizyon (kesip çıkarma) uygulanır. Vulva kanserlerinde cerrahi tedavi sonrası da nüks görülme ihtimali yüksek olduğu için, kontrol muayneler ihmal edilmemelidir. 


 Vulvar kaşıntıyı önlemek için alınabilecek basit önlemler var mıdır?

         Kadının sosyal yaşantısını olumsuz olarak etkileyen, yaşam kalitesini bozan vulvar kaşıntı ciddiye alınması gereken bir semptomdur (şikayettir). Bir takım pratik önlemler kaşıntı şiddetini azaltabilir, bu önlemler şunlardır.

           - saf pamuklu iç çamaşırı kullanmak

           - korse, tayt gibi sıkı ürünler kullanmayın.

           - nötral sabun kullanılmalı ama genital bölgeyi çok sık yakamamalı, tüy dökücü krem kullanılmamalı.

           - parfümlü tuvalet malzemesi kullanmayıp,bu bölgeye sprey yada parfüm sıkmamalı, günlük ped kullanımını kısıtlamalı.

           - kayganlaştırıcı jel, krem kullanmayın

           - yatarken mümkünse iç çamaşırı giyinmeyin 

           - yıkandıktan sonra bu bölgeyi iyice kurulayın nemli kalmasın.

           - iç çamaşırlarınızı hipoallerjik deterjan ile yıkayıp iki kere durulayın. 

         

    

           


Tıbbi Makaleler

Hekim.Net

Close