HekimSözlük Kategorileri
Tıp Sözlüğü (3444)
Örnek Reçeteler (5)
Hocalar (6)
Genel Kültür (102)
Tarih (8)
Gezelim Görelim (20)
Yemek Tarifleri (7)
Teknoloji (1)
Hekim.Net İpuçları (20)
Havadan Sudan (27)
Fıkralar (93)
Sanat (26)
Şiirler (91)
Spor (1)
Enson HekimSözlük Girişleri (Galleri Görünümü)
Rektumda iltihabi reaksiyon, tahriş. Sık sık veya sürekli olarak tuvalet yapma ihtiyacı hissi (tenezm), anüste ağrı ve kanama olması ve müküs (sümüksü salgı) gelmesi gibi belirtilerle ortaya çıkabilen makat kanalını (anal kanal) da içine...
Özel bir antijene cevap verilmemesi hali. Organizmanın savunma yeteneğinin kaybolması
Alfabetik Sıralama
Ç
Kafatası kubbesine gelen çekiç/keser/taş/sopa/merdiven köşesi vb cisimlerin oluşturduğu, bu aracın şekline uyan özellikler taşıyan kemik çökmesiyle karakterize kırık
C
Biri otozomal dominant, ikisi otozomal resesif yolla aktarılan 3 fenotipli kalıtsal sendromGelişme geriliğiMakrosefaliHidrosefaliFontaneller genişGeniş alınKafa kemikleri kalsifikasyonu yetersizKafa kemiklerinde erozyonlarKraniyosinostozis bulgularıPtosisMavi skleraMikrognatiMikrodontiMine hipoplazisiGüçlü osteoporozVertebralarda yassılaşma ve kompresyon kırıklarıKemik trabekülasyonları yetersizUzun kemiklerde patolojik kırıklarPelvis kemiklerinde oluşum bozukluklarıProgressif hidrosefalus
Genellikle düşmeler sırasında çarpmanın gücünü azaltmak amacıyla refleks olarak açık olan elin yere çarpması anında radius alt ucunun kırılması ve alt parçanın arkaya deplasmanıyla karakterize bilek kırığı
Bir foramen jugularis sendromuNedenlerN.glossopharyngius, N.vagus, N.hypoglossusve servikal spinal sinirlerin lezyonlarıTümörBaskı (ödem, hematom, vb)İnfeksiyonTravmaBulgularIX-XII. kafa çiftlerinin felciSempatik sistem etkilenmesi yok (Villaret sendromu'ndan farkı)Yutma güçlüğü ve besinlerin burundan geri gelmesiDilin 1/3 arka kesiminde anesteziDilin 1/3 arka kesiminde hemiatrofiM. sternocleidomastoideus ve m.trapezeus paralizisi
Ç
Çölyak hastalığı, esas olarak ince bağırsağı etkileyen uzun süreli bir bağışıklık bozukluğudur. Klasik semptomlar arasında kronik ishal, abdominal distansiyon, malabsorbsiyon, iştahsızlık gibi gastrointestinal problemler ve çocuklar arasında normal büyümede başarısızlık yer alır. Bu genellikle altı ay ile iki yaş arasında başlar Klasik olmayan belirtiler özellikle iki yaşından büyük kişilerde daha yaygındır. Hafif veya hiç olmayan gastrointestinal semptomlar, vücudun herhangi bir bölümünü ilgilendiren çok sayıda semptom olabilir veya belirgin semptomlar olmayabilir. Çölyak hastalığı ilk olarak çocuklukta tanımlanmıştır; ancak her yaşta gelişebilir. Diğerlerinin yanı sıra Tip 1 diabetes melli
Çölyak hastalığı olan çocuklarda özellikle karın ağrısı, karında şişlik, ishal, huzursuzluk, iştahsızlık, enfeksiyonlarda artış ve gelişme geriliği, kusma, kilo alamama ve boy uzamasında yavaşlama gibi tipik belirtilerle ortaya çıkabilir. İleri yaşlarda hastalığın belirtileri daha geniş bir yelpazeye yayılır. Çölyak hastalığı her yaşta teşhis edilebilmekle birlikte teşhisi zor olan hastalıklardan biridir. Çünkü belirtiler çoğunlukla ilişkili bir başka hastalığı da düşündürmektedir.Teşhis yöntemlerinden kan testleri serolojik özel testler (AGA, EMA) ile ön tanı konmakta ancak kesin tanı ince bağırsak biyopsisi ile konmaktadır.
Çölyak hastalığı (ya da Gluten Enteropatisi); bağırsaklardaki besin emilimini sağlayan villus denilen yapıların bozulmasına sebep olan ve dolayısıyla da yiyeceklerdeki besinin emilmesini engelleyen ve ince bağırsakta hasarlar oluşturan bir sindirim sistemi hastalığıdır.BelirtileriKüçük çocuklarda kusma, ishal, karın şişliği, iştahsızlık, kilo alamama ve boy uzamasında yavaşlama gibi tipik belirtilerle ortaya çıkabileceği gibi daha ileri yaşlarda sadece kansızlık, boy kısalığı, kemik zayıflığı ve nedeni bilinemeyen karaciğer hastalığı şiddetli karın ağrıları gaz problemleri gibi çok değişik belirtilerle de kendini gösterir.Çölyak hastası olan kişiler buğdayda arpada çavdarda ve kesin olmamakl
Canlıların evrimsel gelişiminde bir çok türde, bacak ve kollarının uçlarında parmaklar olan el ve ayaklar oluşmuştur. Olan 20 adet parmağımızın, normalde uçları tırnaklı ve görünümleri herkeste nasılsa öyledir. El parmaklarımız, ayak parmaklarımızdan daha uzun ve maharetlidir. Parmaklarımız uçlara doğru incelir ve her biri farklı boylarda olmak üzere, tatlı bir eğimle son bulur. Ancak bazı hastalıklar parmaklarımızın bu yapısını bozar. Parmak uçlarının kütleşmesi, yuvarlak ve belirgin bir hal alması tıpta çomak parmak (veya clubbing) denilen, çeşitli hastalıklarda görülebilen bir bulgu olup; kabaca parmak ve tırnaklardaki bu deformiteyi tanımlar. En sık; akciğer ve kalp hastalıklarında görül
C
Condyloma acuminatum (condyloma acuminatum) human papilloma virus (HPV6 ve HPV11) infeksiyonlarında görülebilen, ağız mukozası, genital bölge ve perianal dokularda oluşan, saplı ya da geniş tabanlı, papillomaları anımsatan ekzofitik oluşumCondyloma latum (condyloma latum; condylomata lata) condylomata lata; sifilisin 2. döneminde genellikle genital ve perianal bölgede ortaya çıkan, mikroskopisinde perivasküler plazma hücresi topluluklarının saptandığı, yoğun şekilde Treponema pallidum içeren, genellikle grimsi-pembe-kahverengi papül(ler); ağız mukozasında oluşan, görece yumuşak kıvamlı, 2-3 cm çapında ovoid papül(ler)
Oral HPV (6 ve 11) infeksiyonlarına bağlı olan papiller yapıda iyi huylu oluşumlardır. HIV/AIDS hastalarında sıkça görülür. HPV bulaşmasından 1-3 ay kadar sonra belirir. Ağız mukozası, genital bölge ve perianal dokularda oluşur. Saplı ya da geniş tabanlı, papillomaları anımsatan ekzofitik lezyonlardır. Dişeti oluşumlarının yüzeyinde villuslara benzer çıkıntılar seçilir, yüzeyi keratinle örtülüdür.Mikroskopik incelemede, hiperkeratoz, güçlü akantoz ve papillomatoz görülür. Yüzey keratinleşmesi parakeratoz niteliğindedir. Stratum granulosum kalınlığı değişik alanlarda farklı boyutlardadır. Skuamöz epitel hücrelerinde koilositik değişikliklere rastlanır (koilositik hücre: skuamöz epitelin yüzey
Sifilisin 2. döneminde görülen deri ve mukoza lezyonlarından biridir. Genellikle genital ve perianal bölgede ortaya çıkar. Ağız mukozasındaki lezyonlar yumuşak kıvamlı, genellikle grimsi-pembe-kahverengi, 2-3 cm çapında ovoid bir papül görümündedir. Bu dönemdeki sifilis hastalarındaki tüm mukoza lezyonları gibi Condyloma latum da yoğun şekilde Treponema pallidum içerir. Sifilisin tedavisiyle birlikte bu tür lezyonlar da geriler. Mikroskopisinde, akantoz, papillomatoz ve spongioz görülür. Epitel hücreleri arasında tek tük nötrofil polimorflar vardır. Bağ dokusundaki perivasküler plazma hücresi toplulukları tanı ölçütleri arasında önemli bir yer tutar.
Pulmoner hipertansiyon nedeniyle sağ kalpte saptanan hipertrofi ve dilatasyonla karakterize tablo; akciğerdeki kan dolaşımının bozukluğu ve pulmoner hipertansiyona bağlı olarak sağ kalp büyümesi ile başlayan, venöz staz, hepatomegali ve ödem ile gelişen, sağ kalpte hipertrofi ve dilatasyonla karakterize, kalp yetmezliği ile sonlanarak ölüme neden olan tablo