HekimSözlük Kategorileri
Tıp Sözlüğü (3443)
Örnek Reçeteler (5)
Hocalar (6)
Genel Kültür (102)
Tarih (8)
Gezelim Görelim (20)
Yemek Tarifleri (7)
Teknoloji (1)
Hekim.Net İpuçları (20)
Havadan Sudan (27)
Fıkralar (93)
Sanat (26)
Şiirler (91)
Spor (1)
Enson HekimSözlük Girişleri (Galleri Görünümü)
Hiperpigmentasyon, artan melaninin neden olduğu bir cilt veya tırnak bölgesinin koyulaşmasıdır. NedenleriHiperpigmentasyon, akne vulgaris ile ilgili olanlar dahil olmak üzere güneş hasarı, iltihaplanma veya diğer cilt yaralanmalarından...
Omurga musluğu olarak da bilinen lomber ponksiyon (LP), en yaygın olarak tanısal test için beyin omurilik sıvısını (BOS) toplamak için spinal kanala bir iğnenin sokulduğu tıbbi bir prosedürdür. Lomber ponksiyonun ana nedeni, beyin ve...
ANLAR Eğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya,İkincisinde, daha çok hata yapardım.Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım.Neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar,Çok az şeyiCiddiyetle yapardım.Temizlik...
Multipl miyeloma tek bir klondan köken alan plasma hücrelerinin malign proliferasyonudur. Anormal plasma hücreleri (miyeloma hücreleri) nin kemik iliini igal etmesi, bu hücrelerin monoklonal immunoglobulin (M-protein, M-komponent,...
Tripofobi , düzensiz desenleri veya küçük delik veya tümsek kümelerini görmekten kaçınma. Resmi olarak bir zihinsel bozukluk olarak tanınmaz , ancak aşırı korku ve sıkıntı ortaya çıkarsa özel bir fobi olarak teşhis edilebilir . İnsanlar...
Ders çalışırken hep dinlerim. https://youtu.be/EFJ7kDva7JE
Savant sendromu , önemli zihinsel engelleri olan birinin ortalamanın çok üzerinde belirli yetenekleri gösterdiği nadir bir durumdur. Bilginlerin üstün olduğu beceriler genellikle hafıza ile ilgilidir . Bu, hızlı hesaplama , sanatsal...
Bir bulimia döngüsü (tıkınırcasına yeme) oluşturan ve ardından kilo alımını önlemek için kusma gibi uygun olmayan eylemler ile karakterize olan yeme bozukluğuBulimia nervoza veya kısaca bulimiya bir yeme bozukluğudur. Bulimik atak...
https://doi.org/10.1016/j.pediatrneurol.2020.03.009 ÖzetMEGDEL sendromu, klinik olarak 3-metilglutakonik asidüri, psikomotor gecikme, kas hipotoni, sensörinöral sağırlık ve beyin manyetik rezonans görüntülemede Leigh benzeri lezyonlarla...
İlk olarak Moskova'da Lucien Olivier tarafından yapılan rus salatası, 19. yüzyılda dünyanın birçok yerine yayılmaya başladı. Türkiye'ye Rusların açtığı restoranlar sayesinde gelen bu besin, 'olivye salatası' olarak da bilinir. Salatanın...
Alfabetik Sıralama
S
Siper ayağı (trench foot), uzun süren ve tekrarlayan soğukların etkisinde kalanların ayaklarındaki arterlerin intima tabakalarında proliferasyon ve damar lümenlerinde tıkanma (endarteritis obliterans) nedeniyle oluşan gangrenleri içeren tablo.
Siringomyeli: Medulla spinalis'te yarık biçimindeki doku boşluğuHidromyeli: Vertebral kanalın genişlemesi (hidromiyeli)Klinikte, üst ekstremitelerde ağrı kaybı ve yanma yakınmasıyla belirir. Patolojisinde, gri madde ve ak madde yıkımı izlenir. Yıkım alanlarında reaktif gliozis vardır.
SirozSiroz, karaciğer sirozu; en çok viral hepatit, alkol ve karaciğer yağlanmasına bağlı gelişen karaciğer hastalığının son evresidir. Karaciğer dokusunda fibrozis (nedbeleşme) gelişir ve nodüllerin ortaya çıkar. Buda karaciğer yetmezliği ve portal hipertansiyona neden olur. Sonuç olarak zayıflama, varis kanaması, karında assit, dalakta büyüme, albuminde ve pıhtılaşma faktörlerinde düşme, bilurubinlerde artma, karaciğer kanserine neden olur.Eşanlamlılar:karaciğer sirozuhttps://www.turkcerrahi.com/tip-sozlugu/siroz/
Septik şok süreci “sistemik yangısal tepki sendromu (Systemic Inflammatory Response Syndrome; SIRS)” ile başlar. SIRS vücudun herhangi bir yerindeki lokalize bir yangının uyardığı sistemik ve abartılmış tepkiler kümesidir. Yerel bir infeksiyondan başlayan sürecin ilk aşaması SIRS tablosudur. SIRS ile başlayan süreç hastadan hastaya değişen aralıklarla bir sonraki aşamaya geçer. Etyolojisinde solunum yolları infeksiyonları, genital ve üriner sistem infeksiyonları, batın kökenli canlı etkenler, cerrahi aletlerden gelen etkenler, yara infeksiyonları ve yumuşak doku infeksiyonları gibi yerel lezyonlara neden olan canlı etkenler ve/veya toksinleri rol oynar.Septik şok tablosunun oluşmasında Gram
Apoptozisi engelleyen, metabolizmayı hızlandıran, insülin duyarlılığını (enerji üretimini) düzenleyebilen ve serbest oksijen radikallerinin oluşumunu engelleyerek yaşlanmayı yavaşlatabilen protein ailesi. Düşük kaloriyle beslenenlerde “sirtuin grubu” proteinlerin aktivitesi artmaktadır.
Muhtemel hastalık belirtilerini ayırt edebilecek şekilde bilimsel olarak geliştirilmiş, tıbbi muayene metodu.Bir hekim muayene için başvuran bir hastayı kabul ettiğinde, hasta Sistematik Muayene edilme hakkına sahip olur.Şu bölümlerden oluşur:İnspeksiyonHastanın gözle bilimsel bir şekilde incelenmesidir.OskültasyonHastanın vücudunundaki ses kaynaklarının vücut yüzeyindeki çeşitli ses odaklarından steteskop yardımı ile bilimsel bir yöntem ile dinlenmesidir.PerküsyonVücudun belirli alanlarına küçük vuruşlar yaparak gelen sesin niteliğinin değerlendirilmesidir.PalpasyonHastanın vücudunun bilimsel olarak belirlenmiş alanlarının el ile belirli bir metod dahilinde muayenesidir.Her hasta muayenesi
Sistermik hipertansiyonun neden olduğu sol kalp patolojilerinin izlendiği olgulardır. Kalp hipertrofisi, kronik olarak yükselmiş basınçlara uyumsal bir yanıttır. Kardiyak hipertrofiye -hipertansiyon dışında- neden olan aort kapak darlığı ve aort koarktasyonu gibi başkaca nedenler de unutulmamalıdır.Hipertansiyonda, periferik damar direncini aşmaya çalışan sol ventriküldeki güçlü kontraksiyonların neden olduğu fiziksel yüklenme myositlerdeki kontraktil proteinlerin içeriğini arttırır; hücrelerin sitoplazmaları genişler, organel sayısı artar, çekirdekler irileşir (hipertrofi). Hücrelerdeki hacim artışı myokardın kalınlaşmasına neden olur. Myokardı kalınlaşmış olan sol ventrikülün çalışma ritmi
Otoimmun kökenli, organa-özgü olmayan, multisistem hastalıkların en sık görülen tipik örneğidir. SLE'daki otoantikorların büyük bölümü ANA (antinükleer antikor) niteliğindedir. Sessizce gelişebilir ya da akut olarak başlar. Ateşli ataklar biçiminde alevlenmeler gösterir. Organizmanın tümünü etkileyebilir, ancak deri, eklemler, böbrekler ve seröz zarlar zarar gören başlıca dokulardır.
Sister Mary Joseph nodülüGöbekte palpabl nodül. En çok mide kanseri metastazına bağlıdır. Pankreas, kolon, over ve uterus kanserlerinde de görülebilir. İlk, cerrahi hemşiresi Sister Mary Joseph Dempsey (Julia Dempsey; 1856-1939) tarafından fark edilmiş, yanında çalıştığı cerrah William J. Mayo’ ya bildirmiş, o da bunu 1928 yılında makale olarak yayımlatmıştır.https://www.turkcerrahi.com/makaleler/anamnez/ozel-bulgular/
Sistiserkoz (cysticercosis), infekte sularla ve besin maddeleriyle (domuz eti) bulaşan tenia solium larvalarının beyin, kalp, göz, akciğerler, karaciğer, iskelet kası ve deri gibi dokularda yerleştiği, ağız mukozasında kistik bir tümör ya da mukosel izlenimi veren soliter bir kitle oluşturabilen parazit hastalığı
Sitokin, hayvan ve bitki hücrelerince üretilen, hücrelerin birbirleriyle iletişimini sağlayan protein ve peptidlerin bir grubudur. Hücre yüzeyi sitokin reseptörleri aracılığıyla görevlerini yaparlar. Yangı (enflamasyon) ve bağışıklık reaksiyonlarında, aktif lenfositler, makrofajlar, endotel, epitel ve konnektif dokular tarafından oluşturulurlar. Salınımları geçicidir. Sitokinler, hücrelerdeki reseptörlere bağlanarak hücre çoğalmasını uyarırlar.Sitokin ailesi başlıca suda çözünebilir küçük proteinlerin ve glikoproteinlerin (şeker zinciri eklenmiş proteinler) 8 ila 30 kDa'lık birimlerini içerirler. Hormonlar ve nörotransmitterler gibi işlev görürler, fakat hormonlar özgül organlardan kana salı
Sitokinler, yangı bölgesinde toplanan hücreler (özellikle lenfositler ve makrofajlar) tarafından üretilen düşük molekül ağırlıklı polipeptidlerdir. Otoimmun hastalıklar, canlı etkenler, endotoksinler, immun kompleksler, immunoterapi girişimleri, kanserler, toksik maddeler, fiziksel zararlar sitokin üretimini tetikleyen uyaranların başında gelir. Yangı bölgesindeki sitokinler, bağışıklık sisteminin en önemli ögeleridir; sürecin başlangıcından sonuna dek tüm yangısal tepkileri düzenlerler. Ancak, istenmeyen düzeylere ulaşan tepkiler (sitokin fırtınaları), hastada önemli zararlara yol açar. Sitokinlerin işlevleri bağlandıkları reseptörlerin niteliğine göre değişir; yangı hücrelerinin etkinleşme