HekimSözlük Kategorileri
Tıp Sözlüğü (3446)
Örnek Reçeteler (5)
Hocalar (6)
Genel Kültür (102)
Tarih (8)
Gezelim Görelim (20)
Yemek Tarifleri (7)
Teknoloji (1)
Hekim.Net İpuçları (20)
Havadan Sudan (27)
Fıkralar (93)
Sanat (26)
Şiirler (91)
Spor (1)
Enson HekimSözlük Girişleri (Galleri Görünümü)
Kronik Miyeloid Lösemi"Erişkin bir hastada çok büyük bir dalak ciddi bir kan hastalığına işaret edebilir. Bu hastalıklardan biri de genellikle yavaş seyirli bir lösemi türü olan KML (Kronik Miyeloid Lösemi) dir"Lösemi...
Ambroise Paré (1510-1590), Fransız berber cerrah ve anatomist. Cerrahi ve adli tıbbın babalarındandır. Cerrahi teknikler, savaş cerrahisi, yaraların tedavisinde öncülük etmiştir. Ayrıca Paris Barber-Cerrah loncasının bir parçasıydı.Bir...
Fabricius of Aquapendente (Hieronymus Fabricius, Girolamo Fabrizio; Latin ve İtalyan isimleri, 1537-1619). "Embriyolojinin Babası" olarak bilinen öncü anatomist ve cerrah. William Harvey’in de hocasıdır. Fabricius, hayvanlarda...
Amfizematöz KolesistitAmfizematöz kolesistit, safra kesesi duvarının gaz üreten bakterilerle sekonder infeksiyonudur (örn clostridium).Adından da anlaşılabileceği gibi amfizematöz kolesistitte safra kesesi duvarında gaz bulunur. Bu...
Akalküloz (Taşsız) KolesistitAkalküloz kolesistit, safra kesesi duvarında gangren ve nekrozun geliştiği bir safra kesesi hastalığıdır. Diğer akut kolesistit vakalarından ayrı olarak vurgulanmasının nedeni, safra kesesinde taş...
Safra Taşı İleusuSafra taşı ileusu, büyük bir safra kesesi taşının (> 2,5 cm) ince bağırsağı tıkaması ile oluşur. Nadirdir (tüm ince bağırsak obstrüksiyonlarının %0,5’i). Hastaların çoğu yaşlı ve kadındır.Safra kesesindeki taş nasıl...
Mirizzi SendromuMirizzi sendromu dar manada ve en çok bilinen şekliyle, safra kesesinin Hartman poşuna oturan (impakte) büyükçe bir taşın ana safra kanalına dış basısı ile ana safra kanalında obstrüksiyon (tıkanıklık) yapmasıdır (koledok...
Kafa içi 50-100 mm'lik bir hacim artışı kompanse edilebilir. Kafa içi basınç monitörizasyonunda, KİB'ın 20 mmHg altında olması hedeftir. Çünkü serebral hacimdeki küçük artışlar basınçta büyük yükselmelere neden olabilir ve serebral...
Anjiyotensin II tip1 reseptörü blokerleri veya Anjiyotensin II (tip1) reseptörü antagonistleri , Anjiyotensin reseptör blokerleri veya kısaca (ARB'ler) olarak da bilinen, , Anjiyotensin II reseptör tip 1'e (AT 1 ) bağlanarak onu inhibe...
ACE inhibitörüAnjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörü ya da AC inhibitörü, genelde yüksek tansiyon ve konjestif kalp yetmezliği tedavisinde kullanılan bir ilaç türüdür.Bu gruptaki ilaçlar kan damarlarının genişletilmesi ve kan hacminin...
Alfabetik Sıralama
P
Püstül, skuamöz epitelle örtülü/döşeli alanlarda oluşan içi irinle dolu kesecikSkuamöz epitelle örtülü mukozaların yüzeyinde keratin tabakası bulunmadığından buralardaki püstüller hemen ülserleşirPüstül genellikle vezikül veya bül şeklinde başlar
İdrar yolları (üretra, üreter) infeksiyonu, sistit ve pyelonefrit üriner sistem infeksiyonlarıdır. Olguların çoğunda gram-negatif basiller etkendir. Üretra infeksiyonu (üretrit) mukozal bakteriyel aderansı etkileyen hormonal değişiklikler, prostat sıvısının antibakteriyel bileşenlerinin yokluğu ve üretranın kısalığı nedeniyle kadınlarda daha yaygındır. Gebelik kadınlardaki, benign prostat hipertrofisi ise erkeklerdeki önemli risk faktörlerindendir. Uzun süreli kateterizasyon, vezikoüreteral reflü, diabetes mellitus, immunosüpresyon, konjenital defektlerin neden olduğu tıkanıklıkları, tümörler ve taşlar erkek ve kadınlardaki ortak risk faktörleri arasında yer alır. Bakterilerin renal parankim
Pyojenik granülom:• Çocuk, genç erişkin ve hamile kadında görülen inflamatuvar lezyon. • Yüzeyi sıklıkla ülsere, kırmızı-mor renkli ekzofitik lezyon. • Bazen hızlı büyüme yapar, malignite?• Organize granülasyon dokusu ve eşlik eden yoğun vasküler proliferasyon. Regrese olup matür fibröz dokuya ya da periferal ossifiyen fibroma dönüşebilir. TEDAVİ : Cerrahi eksizyon
Pyostomatitis vegetans, ağız mukozasında oluşan intraepitelyal mikroabselerin neden olduğu idiopatik stomatitÇoğu hastada bağırsakların yangısal hastalıklarında görülür (Crohn hastalığının erken belirtisi olabilir)Lezyonlar, dişetlerinde (yanak yüzünde) ve damakta (sert ve yumuşak) saptanırlarDil ve ağız tabanı etkilenmesine de rastlanabilirMikroabseler, çevrelerinde eritemli bir alan bulunan sarı-beyaz renkli minik tümseklerdirPeşpeşe dizilen mikroabseler salyangoz izi izlenimi verirMikroabseler birbirleriyle birleşerek geç iyileşen ve sikatrislere neden olan derin ülserlere dönüşebilirler (pyostomatitis gangrenosum)
Normalde idrarda bulunmayan lökositlerin(beyaz küre) idrarda görülmesidir. Bakteriyel invazyona karşı gelişen inflamatuar yanıtın göstergesidir.
Q
Ventrikül kasılması, yaklaşık olarak Q dalgasının başlangıcından (Q dalgası yoksa R dalgasının başlangıcından) T dalgasının sonuna kadar sürer. Bu aralığa Q-T aralığı denir ve genellikle 0.35 sn sürer.
Gastroşizis, Yunancada yarık karın anlamına gelen ve sağlam göbek kordonunun lateralinde abdominal duvar kusuru oluşması durumudur[1]. Hem Omfalosel hem de gastroşiziste bağırsaklar karın içinde değil, dışarıda yer alırlar. Omfaloselde bağırsakların üzeri karın içi zarı ile örtülü iken diğerinde bu durum böyle değildir. TeşhisiUtrason yardımı sayesinde, omfalosel ve gastroşizis teşhisi yapılabilir. Minimum, hamilelik döneminin 3. ayından sonra teşhis edilmesi mümkündür. Bu döneme dek, bağırsakların dışarıda görünmesi zaten normal olarak kabul edilir. Bu duruma ise, “fizyolojik herni” ismi verilir. Gastroşizis ve omfaloselde, anne kanında AFP (alfafetoprotein) ölçümünün değerleri yüksek bulu
QRS dalgası elektrokardiyogram çizelgesinde P dalgasından sonra gelen ve EKG çizelgesinden en belirgin olan dalgadır. Ventrikül kasılması etkisiyle ortaya çıkar. voltaj aralığı 3-4 milivolt araso değişmektedir.
R
Rabdomiyoliz, kas dokusundaki hasar (lizis) sebebiyle, iskelet kası dokusunda (rabdomyo) meydana gelen ani bozulmadır. Kas hasarı fiziksel (çarpışma sonrası yaralanma gibi), kimyasal veya biyolojik faktörlerden kaynaklanabilir. Kaslardaki tahribat, hasarlı kas hücrelerinin bozulma ürünlerinin kana karışmasına sebep olur. Bunlardan miyoglobin (bir protein) gibi bazıları böbrekler için zararlıdır ve akut böbrek yetmezliğine sebep olabilir. Gerektiğinde intravenöz sıvı ve diyaliz veya hemofiltrasyon ile tedavi uygulanır.[1]Rabdomiyoliz ve komplikasyonları bomba ve deprem gibi felaktler geçirmiş insanlar için büyük problemdir. Hastalık ve hastalığın mekanizması ilk kez 1941'de the Blitz of Londo
Çizgili kas hücrelerinin iyi huylu tümörleridir. Olguların yarısı doğumsaldır ve yaşamın ilk aylarından sonra 20 yaşına dek geçen sürede belirti verirler; bunlara “fetal rabdomyoma” nitelemesi yapılır. Fetal rabdomyomalar genellikle baş-boyun bölgesinde gelişir; olguların 2/3’ü yüz ve boyun derisinde, 1/3’ü ise orofarinks, nazofarinks ve larinks yerleşimi gösterirler. Erkek çocuklarında görece sıktır. Erişkinlerde görülen rabdomyomaların 2/3’ü ağız, nazofarinks ve larinks mukozasında gelişir. Hastaların çoğunluğu 40 yaşın üzerindedir, erkeklerde daha sık görülür. Genellikle 4-5 cm çapında, yuvarlakça, üzeri düzenli mukoza ile örtülü soliter bir kitle saptanır; multipl olabilir. Tümörün büyük
Çizgili kas dokusunun malign tümörleridir. Klinik ve patolojik olarak farklı tipleri vardır. Embriyonal rabdomyosarkoma: baş-boyun yerleşiminin en fazla görülen rabdomyosarkomadır. Orofarinks, parotis, dil ve yanak yerleşimli olgular görece sıktır. Erkek çocuklarında fazlaca görülür. Kitlesine bağlı klinik bulgularla belirti verir. Yumuşak et kıvamında, yer yer nekrozlar içeren yuvarlakça bir kitle yapan tümörün mikroskopisinde değişik nitelikler içeren ilkel mezenkimal hücrelerin yaptığı bir infiltrasyon görülür. Kordonlar ve bandlar oluşturan tümör hücrelerinin bazıları yuvarlakça, bir bölümü fusiformdur. İyi diferansiye tümör hücrelerinin (rabdomyoblast) sitoplazmaları raket biçiminde ve