HekimSözlük Kategorileri
Tıp Sözlüğü (3446)
Örnek Reçeteler (5)
Hocalar (6)
Genel Kültür (102)
Tarih (8)
Gezelim Görelim (20)
Yemek Tarifleri (7)
Teknoloji (1)
Hekim.Net İpuçları (20)
Havadan Sudan (27)
Fıkralar (93)
Sanat (26)
Şiirler (91)
Spor (1)
Enson HekimSözlük Girişleri (Galleri Görünümü)
Kistik fibrozis (KF) Amerika Birleşik Devletleri'ndeki 3200 canlı doğumda 1 görülme sıklığı ile, beyaz ırkta gö rülen en sık ölümcül genetik hastalıktır. Asyalılarda ve Af rika kökenli Amerikalılarda nadirdir (Asyalılarda 31,000 ve...
Renal kolik, idrar yollarında ve üreter duvarında ani basınç artışı sonucu gelişir. Ağrı, dalgalar halinde gelir ve vücut pozisyonunu değiştirmedikçe azalmaz. En şiddetli ağrılardan biridir ve doğum sancısına benzetilir.
Nazofarenks (geniz) yutağın üst kısmında burnun gerisinde yer alan, yanlarda östaki tüpü ile orta kulağa, aşağıda boğaza ve önde burun boşluğuna açılan bir boşluktur.Kulaklarla yakın ilişkide olan nazofarenks boşluğu solunum sisteminin...
Ateş yükselmesine neden olan herhangi bir madde taşımayan.
Çevre ile anormal derecede ilgisizlik, duygusuzluk, kayıtsızlık.
DNA>Nükleozom(Tesbih taneleri)>Selonoid Yapı>İplik Yapı>Metafaz Kromozomu*Nükleozom, DNA'nın histon proteinlerinin çevresinde 1,75 tur atmasıyla oluşur. Tesbih gibi tane tanedir. Linker DNA'lar ile nükleozomlar birbirine...
Dezmozom hemidezmozom ara filament temas noktasıdır. Adherens ve fokal adezyon aktin temas noktasıdır. Hemidezmozom ve fokal adezyon matrix hücre bağlantısını, dezmozom ve adherens hücre hücre bağlantısını sağlar. Adherens ve dezmozom,...
Alfabetik Sıralama
P
Nadir görülen genetik bir bozukluk olan progeria, çocuklarda erken yaşlanma gözlenmesi durumuna verilen isim. Bu hastalıktan muzdarip çocuklar, kalp hastalıkları ve felç gibi sebeplerle hayatlarını kaybediyorlar. Ortalama yaşam süresi 13 yıl; ancak bazı hastalar 20 yaşına kadar ya da daha fazla yaşayabilirken, bazıları daha da küçükken yaşama veda ediyor. Bu hastalık, dünya çapında yaklaşık 4 milyon bebeği etkiliyor.
Mikrognati, çene boyutlarının gereğinden küçük olmasıdır. Altçene mikrognatisi ve üstçene mikrognatisi ile üstçene mikrognatisine neden olan yüz orta bölüm hipoplazisi, maksillofasiyal bulgular arasında çok sık rastlanan iki malformasyondur. Oysa, prognatizm olgusunun en önemli nedenlerinden olan mandibula ve maksilla iriliği (makrognati) çok sık görülmez.
Primer TB, olguların büyük bölümünde fibrotik ve kalsifiye Ghon kompleksi olarak kalırGhon kompleksinin gerilemediği bazı olgularda tablo kötüleşerek progresif primer tüberküloza dönüşürProgresif primer tüberküloz tablosu daha çok çocuklarda görülen ender bir süreçtirErişkinlerdeki aktivasyon subapikal yerleşimli akciğer lezyonları ve hilar lenfadenopati bulgularını içerir (sekonder TB)PatogenezGhon foküsü hızla büyürNekrozlaşarak bronşlara açılırAkciğerde çok sayıda uydu lezyonlar belirirHilus lenf düğümleri de hızla büyür (kazeöz granülomlar) – tipik bulguKısa sürede miliar tüberküloz tablosu belirirMenenjit tüberküloz oluşabilir
Akciğerdeki sekonder tüberküloz lezyonları genişlerYer yer oluşan nekrozlar (kazeöz) bronşlara açılırBoşalan lezyonların yerinde boşluklar oluşur (kavern-kavernöz TB)Bronşlardaki materyalin öksürükle ve balgamala çıkarılır (yüksek bulaş riski)Klinikopatolojik olarak 3 süreç gelişirFibrokazeöz kaviter TBMiliar TBTüberküloz bronkopnömonisi
60lı yaşlarda başlayan, hızla ilerleyen, az görülen bir nörolojik tabloDenge bozukluğu-ansızın düşmeler, kaslarda katılık ve bradikinezi, istemli göz hareketlerinde bozukluklar ve görme bozuklukları, dizartri, yutma sorunları, palilali, kişilik yapısında değişiklikler Nedeni bilinmemekteÇevre kirliliği, toksinler, gen mutasyonu, infeksiyon hastalıkları gibi nedenlerle ortaya çıkan bir taupati türü olduğu varsayılırTau proteini özellikle nucleus subthalamicus, pallidum, striatum, nucleus ruber, substantia nigra, pontine tegmentum, nucleus oculomotorius, medulla ve nucleus dentatus bölgelerinde yoğunlaşan nörofibriler demetler oluştururEn önemli bulgu atrofidir; frontal lobun presantral girus
Sistemik skleroz ve skleroderma otoimmun hastalıklardırAntinükleer antikor etkisi gösteren Scl‐70 proteinin neden olduğu organa-özgü olmayan bir otoimmun süreçÖncelikle deri etkilenir; kalp, akciğerler, GIS, böbrekler ve kas dokusu etkilenmesi olabilirTüm vücudu etkileyebilen aşırı bağ dokusu artışının sonucudurOtoimmun kökenli primer biliyer siroz ve tiroidit olasılığı artar
Rektumda iltihabi reaksiyon, tahriş. Sık sık veya sürekli olarak tuvalet yapma ihtiyacı hissi (tenezm), anüste ağrı ve kanama olması ve müküs (sümüksü salgı) gelmesi gibi belirtilerle ortaya çıkabilen makat kanalını (anal kanal) da içine alan kalın bağırsağın son 15 cm’lik bölümünün (rektum) iltihaplanmasıdır.
Prolaktin (PRL), gebelerde memelerin hiperplazisini ve laktasyonu denetleyen polipeptid yapısında bir hormondur; kimyasal yapısı büyüme hormonuna ve plasenta kökenli laktojen hormona çok benzer. Hiperprolaktinemi olgularındaki önemli bulgu memelerden süt gelmesidir (galactorrhea). Patolojik hiperprolaktinemi, hipotalamus-hipofiz aksının en yaygın endokrin bozukluğudur.Nedenleri(1) Prolaktinoma (2) Hipotalamik tümörler (sap etkisi)KraniyofaringiomaGliomalarHipotalamik germinomalar(3) İlaçlar NöroleptiklerAntidepresanlarAlfa-metildopa (4) Öteki nedenlerGebelik (fizyolojik hiperprolaktinemi)HipoglisemiStres (fiziksel yüklenme)HipotiroidizmBöbrek yetmezliğiKaraciğer yetmezliği
Prolen (Prolene)Prolen (Prolene TM), sentetik, monoflaman, nonabsorbable (emilmeyen), polipropilenden üretilmiş bir sütürdür. Genellikle mavidir (görünümünü artırmak için), renksiz olanlarda vardır. 2 numara ile 10-0 (USP) arası kalınlıkta sütürleri mevcuttur. Hem keskin iğneli hem de yuvarlak iğneli formları mevcuttur.Genel cerrahide, yumuşak doku yaklaştırılması ve ligasyonu, cilt kapamada (hem tek tek, hem subkütiküler), fasyaların dikilmesi ve yama tespitinde kullanılır. Kardiyovasküler, ortopedik, göz, mikrocerrahi ve nörolojik cerrahi de dahil hemen tüm cerrahi alanlarında kullanılır. Damar anastomozlarında hemen daima kullanılan sütür materyalidir. Çünkü kaygan ve elastik bir sütürdür
Prostaglandinler (PG), arachidonic acid’in cyclooxygenase 1 ve 2 (COX-1, COX-2) enzimleri tarafından parçalanmasıyla ortaya çıkan medyatörlerdir.Yangıda önce COX-1 etkinliği vardır, COX-2 etkinliği yangının ilerlemesiyle belirmeye başlar. COX-1 ve COX-2, ilk aşamada prostaglandin H (PGH2) üretiminde, bir sonraki aşamada ise prostacyclin (PGI2), prostoglandinler (PGD2, PGE2, PGF2a) ve TXA2 (thromboxane) oluşmasında etkindirler. Yangı süresince gerçekleşen prostaglandin üretiminin niceliği ve niteliği, yangıya katılan hücrelerin niceliğine, niteliğine ve aktivitesine bağlıdır.COX-1: Prostaglandinlerin sentezinde çok önemli bir enzimdir. COX-1 aktivitesiyle beliren prostaglandinler su/elektroli
Prostanoidler, araşidonik asidin siklooksijenasyonu (cyclooxygenation; COX) ile ortaya çıkan, eicosanoid'ler olarak bilinen omega-3 ve omega-6 kökenli yağ asidlerinin alt grubu olarak nitelenen kimyasal maddelerdir. Eicosanoidlerden kökenli 3 tür prostanoid vardır; Prostaglandin’lerThromboxane’larProstacyclin’ler