Ne güzel şey hatırlamak seni;ölüm ve zafer haberleri içinden,hapisteve yaşım kırkı geçmiş iken...Ne güzel şey hatırlamak seni:bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş olan elinve saçlarındavakur yumuşaklığı canımın içi İstanbul toprağının...İçimde ikinci bir insan gibidirseni sevmek saadeti...Parmaklarının ucunda kalan kokusu sardunya yaprağının,güneşli bir rahatlıkve etin daveti:kıpkızıl çizgilerle bölünmüşsıcakkoyu bir karanlık...Ne güzel şey hatırlamak seni,yazmak sana dairhapiste sırtüstü yatıp seni düşünmek:filanca gün, falanca yerde söylediğin söz,kendisi değiledasındaki dünya...Ne güzel şey hatırlamak seni.Sana tahtadan bir şeyler oymalıyım yine:bir çekmecebir yüzük,ve üç metre kadar ince i

. 

Ateş yükseltenPirojen sitokinler: Çoğunlukla yangı ya da infeksiyon hastalıklarında salınan ve hipotalamustaki ısı denetim mekanizmasının işlevlerini aksatarak hipertermiye neden olan medyatörler.

İnfeksiyon hastalıklarında, ateş nedeniyle aktive olan sitokin (IL-1) etkisiyle caspase-1 ve caspase-11 aktivasyonu gerçekleşen hücre ölümü

Piruvat kinaze: Fosfofenolpiruvat (PEP) içeriğindeki bir fosforil grubunun ADP'ye aktarılması ve ATP sentezinin gerçekleşmesinde katalizör enzimGlikolitik bir enzim olan piruvat kinazedeki defektlerin neden olduğu klinik tabloEksikliğindeOtozomal resesif ve otozomal dominant yolla aktarılan konjenital hemolitik anemiKas etkilenmesi (PKM geni mutasyonu)Eritrosit ve karaciğer etkilenmesi PKLR geni mutasyonu)PatogenezEritrosit membranlarındaki defektler ATP pompasının çalışmasını etkilerATP pompası bozulan eritrositler kurur (su yitirir; mikrositik eritrositler)KlinikEritrosit etkilenmeleriEkstravasküler hemoliz (çoğunlukla dalakta)Yenidoğanda mikrositik anemi ve ikterKaraciğer etkilenmesiProgr

Pisagor milattan önce 570 495 yılları arasında yaşayan yunan filozof ve pisagorculuğun kurucusudur(Pythagoras is a Greek philosopher and the founder of pythagorenism who lived dec 570 to 495 BC)Sisam adasındaki bir mücevher oymacısının oğludur(He is the son of a jewellery engraver on the island of Samos)Kendisi bir tarikatın kurucusu olan pisagor politik ve dini öğretilerini daha çok magna garecia da yaymış ve önce platon ve aristonun felsefesini daha sonra da tüm batının felsefesini etkilemiştir(Pythagoras, himself the founder of a sect spread his political and religious teachings mostly in magna graecia and influenced first the philosophy of Platon and Aristo and then the philosophy of the

Piyemi: Piyemik canıl etkenlerin kan ve lenf yolu ile yayılması (örnek: piyemik abse; metastatik abse)Sepsis: Canlı etkenlerin kan ve lenf yolu ile yayılması (örnek: SIRS ve septik şok)

İdrarda irin bulunması, idrarda akyuvar bulunması

Plagiosefali, kafatası asimetrisiyle karakterize bir kraniyofasiyal malformasyon tablosudur. Sagital  kraniyosinostoz  nedeniyle ortaya çıkan “sinostotik tip plagiosefali” olguları “gerçek plagiosefali” grubunu oluşturur; bu tür olgularda orbitalar asimetriktir.            Olguların önemli bir bölümü “yalancı (psödo) plagiosefali"dir; bebeklerin ve çocukların yatma alışkınlıklarıyla ilintilidir. Aynı pozisyonda uzun süre uyumak kafatasının uzun süreli basınç altında kalmasına ve yassılaşmasına neden olmaktadır. Bebeğin sürekli sırtüstü yatırılması sonucu artkafa kemiği (oksipital kemik) düzleşir. Alın bombesi yüksektir, kulak kepçeleri öne doğru yerleşebilir; orbita asimetrisi yoktur. Motor

Plasebo etkisi, farmakolojik olarak etkisiz bir ilacın telkine dayalı bir etki ortaya çıkarma halidir. Latince kökenli bir kelime olup hoşnut etmek anlamına gelir. İlaç, vücuda ağız, burun veya enjeksiyon yolu ile verilebilir. Aslında plasebonun fiziksel anlamda tedaviye yönelik bir gücü yoktur. Sahip olduğu tedavi gücünü tamamen hastanın verilen ilacın işe yarayacak ilaç olduğunu düşünmesinden alır. Plasebo, tıbbın bilimsel olarak açıklayamadığı bir şekilde insanların istemeleri halinde kendi kendilerini iyileştirme gücüne yöneliktir. Tıbbi olarak kurtulma ihtimali zayıf görülen birçok hasta, ölmekten bu güç sayesinde kurtulmuş, tıbbın çözüm bulamadığı kanserin tedavisinde çoğunlukla yüksek

Platelet-Activating Factor (PAF), trombositlerin aktivasyonunda etkili olan, hücre membranı fosfolipidlerinden kökenli medyatörlerden biridir. Fosfolipaze (PLA2) enziminin aktive olmasıyla birlikte belirir.Yangı hücreleri (nötrofiller, makrofajlar, bazofiller), endotel hücreleri ve yangıdan zarar gören dokunun hücreleri tarafından üretilir. Yangısal ve alejik kökenli tepkilerde belirgin etkinliği olan PAF’ın kaynağı kolin (choline) içeren gliserofosfolipidlerdir. Gliserofosfolipidlerin parçalanma sürecinde PLA2 ile başlayan ilk aşamayı asetiltransferaze enzimi ile asetilleşme evresi izler (bu süreçte bir miktar da arachidonic acid de meydana gelir). Plazmadaki düzen farklıdır; plazmadaki PAF

Platistensefali, kafatasının oksipital bölgesinin aşırı geniş olmasıdır. Yüzün ön bölgesinde hipoplaziye bağlı maksiller mikrognati ve altçene prognatizmi saptanır. Örnek sendrom: CEBALID sendromu.