·   · 2604 Giriş
  •  · 237 arkadaş

Tümör tanısı: Sitoloji - Sitopatoloji

Vücudun dış ve iç yüzeylerindeki hücreler dökülür. Dökü­len hücrelerin uygun yöntemlerle alınıp incelenmesine eksfoliatif sitoloji (exfoliative cytology) denir. Jinekolojide uygulanan PAP-smear (Papanicolaou) yöntemi en bilinen uygulamasıdır. Vücut yüzeylerine ulaşan tümörlerden ya da başkaca lezyonlardan dökülen hücreler içine döküldükleri sıvıyla birlikte alınarak incelendiklerinde tanı konabilir (sitopatoloji). Sitolojik inceleme için perikard sıvısı, periton sıvısı, plevra sıvısı, eklem sıvısı, tükürük, serebrospinal sıvı, mide sıvısı, idrar, kemik iliği örneklerinden yararlanılır.

Basit teknikle yapılan uygulamada doku yüzeyinin kenarları keskin olamayan bir spatula ile kazınması ve kazıntının bir lama yayılması şeklindedir. Lamlar fiksasyon için alkol ya da yarı yarıya alkol-eter karışımı içine konur. Sıvı bazlı sitoloji tekniğinde ise “sürüntü (swab)” adı verilen özel çubuklar kullanılır. Patoloji laboratuvarı gönderilen materyali uygun yöntemlerle boyayarak inceler.

Son yıllarda geliştirilen "bilgisayar destekli fırça biyopsisi" yöntemi sitoloji uygulamasındaki olumsuzlukları azaltmıştır. Söz konusu yöntemde örnekler özel fırçalarla alınır. Mikroskopik inceleme aşamasında bilgisayara aktarılan görüntüler özel bir program tarafından değerlendirilir. Hiçbir yakınması olmayan kadınlardan belirli zaman aralıkları ile vaji­nal smear alınır ve incelenirse uterus serviksi karsinomu çok erken tanınır ve tedaviyle metastazlar önlenebilir.

Eksfoliyatif sitolojinin sağladığı başlıca yararlar:

  • Sitolojik inceleme için gerekli materyalin alınması genellikle hastayı rahatsız etmez. Ponksiyonlar biraz ağrı verebilir
  • Oldukça çabuk sonuç alınır
  • Pahalı değildir
  • Hastaya zarar vermeden istenildiği kadar tekrarlanabilir
  • Çok erken dönemdeki kanserleri (in situ karsinomu bile) tanıma olanağı vardır
  • Öteki tanı yöntemlerinin kullanılmasına engel değildir
5 0 0 0 0 0
  • 146
  • +

Hekim.Net

Close